Türkiye’nin ilk kapsamlı İklim Kanunu Resmi Gazete’de yayımlandı; Yerel Kalkınma Hamlesi ile 15 şehirde yenilenebilir enerji projeleri için yeni yatırım fırsatları doğdu.
İklim Kanunu yürürlüğe girdi, yeşil ekonomiye geçiş hızlanıyor
Türkiye’nin ilk kapsamlı İklim Kanunu, 9 Temmuz 2025 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanun, Türkiye’nin yeşil büyüme vizyonu ve net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda kapsamlı düzenlemeler içeriyor. İklim Kanunu ile birlikte Türkiye’de sera gazı emisyonlarını azaltıcı sistemlerin yanı sıra, karbon fiyatlandırma mekanizmaları, yeşil taksonomi uygulamaları ve sınırda karbon düzenlemelerine ilişkin önemli adımlar atılmış oldu.
İklim Kanunu’nun getirdiği temel yenilikler ve düzenlemeler
Yeni kanun, Türkiye’nin net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda faaliyetleri dolayısıyla sera gazı emisyonlarına neden olan işletmeler için zorunlu Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) uygulamasını getiriyor. Bu kapsamda, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl içinde sera gazı emisyon izni alma zorunluluğu bulunuyor. Ayrıca kanun, Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) uygulamalarına karşı Türkiye’nin de benzer adımlar atmasını sağlayacak yasal altyapıyı oluşturuyor.
Türkiye Yeşil Taksonomisi ile yatırım yönlendirmeleri
Kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte Türkiye Yeşil Taksonomisi’nin de yasal zemini oluştu. Bu taksonomi ile iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlayan ekonomik faaliyetler için kriterler belirlenecek ve yatırım teşvikleri bu doğrultuda şekillendirilecek. Bu girişimin, sürdürülebilir finansmana erişimi kolaylaştırması ve Türkiye’nin yeşil ekonomi dönüşümünü hızlandırması bekleniyor.
Yerel Kalkınma Hamlesi ile enerji yatırımlarına güçlü destek
İklim Kanunu’nun 9 Temmuz 2025 tarihli ve 32657 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesiyle eşzamanlı olarak, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Yerel Kalkınma Hamlesi Programı kapsamında desteklenecek enerji projelerini açıkladı. Türkiye’nin farklı bölgelerindeki 15 şehir, yerel kaynaklar ve ekonomik ihtiyaçlar doğrultusunda enerji alanında yatırım fırsatları elde edecek.
Desteklenecek enerji yatırım projeleri ve şehirler
- Afyonkarahisar: Jeotermal kaynaklarla su ürünleri yetiştiriciliği
- Amasya: Jeotermal sera tesisi (asgari 50 dekar otomasyon sera)
- Balıkesir: Yeşil hidrojen üretimi
- Bursa: On-shore rüzgâr türbini üretimi
- Çanakkale: Termik santral uçucu küllerinden değerli bileşenlerin ayrılması
- Giresun: Fındık kabuğu ve çay atıklarından pelet üretimi
- İzmir: Sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF) üretimi; yüzer deniz üstü rüzgar türbini platformu üretimi
- Kayseri: Enerji depolama sistemleri üretim tesisi (prizmatik pil)
- Kırıkkale: Biyodizel üretim tesisi
- Kırklareli: Jeotermal sera tesisi (asgari 50 dönüm)
- Kırşehir: Jeotermal sera ve kurutulmuş meyve-sebze üretimi ve paketleme tesisi (asgari 20 dönüm)
- Kocaeli: Elektrikli lastik pişirme presi üretimi; akü geri dönüşüm tesisi
- Kütahya: Grafit zenginleştirme tesisi
- Manisa: Jeotermal sera ve kurutulmuş meyve-sebze üretimi ve paketleme tesisi (asgari 20 dönüm)
- Muğla: Hibrit, elektrikli ve güneş destekli çevre dostu deniz araçları üretimi
- Şırnak: Asfaltit gazlaştırma tesisleri
- Trabzon: Elektrikli tekne ve yat üretim tesisleri
Bölgesel kalkınma ve sürdürülebilir enerji için önemli fırsatlar
Yerel Kalkınma Hamlesi, yerel ihtiyaçlar doğrultusunda Türkiye’nin ekonomik ve ekolojik dönüşümünü desteklemeyi hedefliyor. Bu kapsamda desteklenecek enerji projelerinin, bölgesel kalkınmayı hızlandırarak istihdam yaratması, yerel ekonomilere canlılık getirmesi ve Türkiye’nin sürdürülebilir enerji kapasitesini artırması öngörülüyor.
Yeşil Haber değerlendirmesi
İklim Kanunu ve Yerel Kalkınma Hamlesi’nin birleşimini, Türkiye’nin yeşil dönüşüm stratejileri açısından önemli bir kilometre taşı olarak görüyoruz. Enerji yatırımlarının yerel düzeyde desteklenmesi, ekonomik kalkınma ve sürdürülebilir enerji dönüşümüne olumlu katkılar sağlama potansiyeline sahip. Ancak daha önce TEMA Vakfı’nın ve diğer çevre kuruluşlarının dile getirdiği endişeler de göz önünde bulundurulmalı. Özellikle İklim Kanunu’nun yeterli çevresel koruma ve adil geçiş önlemlerini içerip içermediği konusunda çeşitli sivil toplum örgütlerinin daha önce ifade ettiği eleştiriler hala geçerli. Yeşil Haber olarak, sürdürülebilir kalkınma politikalarını desteklerken, doğal kaynakların korunmasını, adil dönüşüm ilkelerinin sağlanmasını ve toplumun tüm kesimlerinin katılımının gözetilmesini kritik öncelikler olarak görüyoruz. Türkiye’nin yeşil dönüşüm yolculuğunu, bu hassasiyetlerle ve titizlikle izlemeye devam edeceğiz.
İklim Kanunu ve Yerel Kalkınma Hamlesi’nin enerji yatırımlarına etkileri hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Türkiye’nin sürdürülebilir dönüşümüne katkı sağlayabilecek mi? Görüşlerinizi yorumlarda bizimle paylaşın!
İlgili haberler
- Türkiye’nin ilk İklim Kanunu Meclis’te kabul edildi: ETS ve adil geçiş detayları
- TEMA Vakfı’ndan İklim Kanunu eleştirisi: Türkiye 2025
- Türkiye’de yenilenebilir enerji tedarik anlaşmaları nasıl etkinleştirilebilir?
- Elektrikli araçlarda yeni ÖTV vergi oranları belli oldu (2025)
- %10 ÖTV dilimindeki elektrikli araç modelleri ve fiyatları
View this post on Instagram