EPDK depolamalı önlisans iptali Depolamalı RES ve GES projeleri Enerji depolama yatırım süreci

EPDK, 12 Aralık 2025 tarihli açıklamasıyla, depolamalı elektrik üretim projelerinde önlisans süresi içinde gerekli ilerlemeyi gösteremeyen beş şirketin toplam 168 megavat kurulu güce sahip beş önlisansını iptal etti; karar, 33 bin megavatlık depolamalı kapasite programında yatırımcılara net bir disiplin mesajı veriyor.

Hızlı bakış

  • EPDK, 12 Aralık 2025 tarihli açıklamasıyla 168 MW’lık depolamalı RES ve GES projelerinde beş şirketin önlisansını iptal etti.
  • Karar, önlisans süresi içinde gerekli izin, onay ve finansman adımlarını tamamlayamayan projelerin süre uzatımı taleplerinin reddedilmesine dayanıyor.
  • Depolamalı program kapsamında 2022’den bu yana yaklaşık 33 bin MW’lık kapasite için önlisans verilirken, 678 proje EPDK tarafından yakından takip ediliyor.
  • Bugün sahada 29 MW’lık depolamalı GES işletmede, 611 MW’lık depolamalı yatırım üretim lisansı almış durumda ve toplam yatırım hacmi yaklaşık 500 milyon dolar seviyesinde.
  • EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, depolamalı yatırımların Türkiye’nin enerji dönüşümünün omurgası olduğunu vurgulayarak kimsenin Türkiye’ye vakit kaybettirmeye hakkı olmadığını açıkladı.

EPDK depolamalı önlisans iptali Depolamalı RES ve GES projeleri Enerji depolama yatırım süreciDepolamalı kapasite programı ve resmi açıklama tarihi

Depolamalı elektrik üretim tesislerine ilişkin düzenlemelerin ardından EPDK, rüzgar ve güneş santrallerinin büyük ölçekli enerji depolama üniteleri ile birlikte kurulmasına imkân tanıyan başvuru sürecini 19 Kasım 2022 tarihinde başlattı. Bu kapsamda rüzgar ve güneş enerjisine dayalı üretim tesisleri ile depolama ünitelerinin birlikte kurulması amacıyla yaklaşık 33 bin megavat kapasite için depolamalı önlisans verildi.

EPDK, 12 Aralık 2025 tarihli resmî açıklamasında, önlisans sahiplerinin bu süreç içinde tüm izin ve onayları tamamlayarak üretim lisansı başvurusunda bulunması gerektiğini bir kez daha vurguladı. Kurum, depolamalı projelerin sadece kâğıt üzerinde kalmasını değil, kısa sürede sahaya yansımasını hedefleyen bir takvim işletiyor.


Önlisans süreleri, projenin kurulu gücüne bağlı olarak 30 ile 36 ay arasında değişiyor. Bu süre zarfında ilerleme sağlayamayan projeler için süre uzatımı talebi ayrıca değerlendiriliyor.

İptal edilen beş projenin listesi ve kapasite dağılımı

EPDK, yaptığı açıklamada beş şirketin önlisans süresi içinde projelerinde gerekli ilerlemeyi gösteremediğini, bu nedenle süre uzatımı başvurularının reddedildiğini ve önlisanslarının iptal edildiğini bildirdi. İptal edilen depolamalı projeler şu şekilde sıralanıyor:

  • Akfen Elektrik Enerjisi Toptan Satış AŞ – Çanakkale’de 50 MWe depolamalı rüzgar enerjisi santrali.
  • Powergy Elektrik Enerjisi Üretim AŞ – Edirne’de 23,9 MWe depolamalı güneş enerjisi santrali.
  • YBT Enerji Elektronik İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ – Bilecik’te 20 MWe depolamalı güneş enerjisi santrali.
  • Call (YEO) Enerji AŞ – Ankara’da 50 MWe depolamalı güneş enerjisi santrali.
  • Ral Enerji AŞ – Manisa’da 24 MWe depolamalı rüzgar enerjisi santrali.

Böylece toplam 168 MWe kurulu güce sahip beş önlisans geçersiz hale geldi ve bu projeler için daha önce tanınan haklar ortadan kalktı.

Önlisans süreleri, yükümlülükler ve süre uzatımının reddi

Depolamalı RES ve GES projeleri için verilen önlisanslar, yatırımcıların projelerini belirli bir takvim içinde olgunlaştırmasını zorunlu kılan bir yapıya sahip. Bu süreç boyunca projenin yer seçimi, bağlantı noktası, iletim ve dağıtım anlaşmaları, ÇED ve imar izinleri, kamulaştırma adımları ve finansman planlaması gibi kritik aşamalarda somut ilerleme bekleniyor.

EPDK, 33 bin megavat gücündeki 678 önlisansı yakından izlediğini ve yükümlülüklerini yerine getirmeyen proje sahiplerinin süre uzatımı taleplerini otomatik olarak kabul etmediğini açıkça ifade ediyor. Son kararla birlikte, ilgili beş şirketin yaptığı süre uzatımı başvuruları reddedildi ve projeler önlisans aşamasında sistemden temizlenmiş oldu.

Kurumun verdiği mesaj, depolamalı kapasiteyi sadece kâğıt üzerinde tutan ya da izin sürecini ağırlaştıran oyunculara bundan sonra tolerans gösterilmeyeceği yönünde.

Depolamalı RES ve GES projeleri Enerji depolama yatırım süreci EPDK depolamalı önlisans iptali Depolamalı yatırımlarda mevcut durum: İlk projeler ve yatırım hacmi

EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, açıklamasında depolamalı yatırımların sahadaki ilerlemesine dair sayısal veriler de paylaştı. Buna göre 29 MW kurulu güce sahip bir depolamalı güneş enerjisi santrali hâlihazırda işletmeye alınmış durumda. Ayrıca 611 MW kurulu güce sahip depolamalı yatırım üretim lisansı almış bulunuyor; bu projeler devreye alma için son teknik ve finansal adımları tamamlama aşamasında.

Bugün itibarıyla sahada yaklaşık 500 milyon dolar düzeyinde depolamalı enerji yatırımı bulunduğu, programın tümü hayata geçtiğinde bu rakamın 20 ile 25 milyar dolar bandına yükselebileceği belirtiliyor. Bu büyüklük, Türkiye enerji sisteminde depolamalı üretim ve batarya teknolojilerinin artık ana eksenlerden biri haline geldiğini gösteriyor.

EPDK başkanının mesajı: Kimsenin Türkiye’ye vakit kaybettirmeye hakkı yok

EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, yaptığı değerlendirmede depolamalı yatırımları “Türkiye’nin enerji dönüşümünün omurgası” olarak tanımladı. Yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşmak için depolamalı RES ve GES projelerinin vazgeçilmez olduğuna dikkat çekerek, tüm önlisans sahibi yatırımcıların gecikmeksizin yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.

Yılmaz, izin süreçlerini aksatan, sektöre zaman kaybettiren ve gerçek bir yatırım iradesi ortaya koymayan şirketlere asla müsamaha gösterilmeyeceğini belirtti. “Kimsenin Türkiye’ye vakit kaybettirmeye hakkı yok” ifadesi, sadece bu beş projeye değil, tüm depolamalı portföye yönelik geniş bir uyarının özeti niteliğini taşıyor.

Bu açıklama, depolamalı önlisansı bulunan tüm yatırımcılar için yeni dönemin ana kuralı olarak “somut ilerleme göstermeyen kaybeder” çizgisini işaret ediyor.

Yatırımcı davranışı ve piyasa gerçeği: Depolamalı projelerde yeni disiplin

Son iptal kararı, Türkiye’nin depolamalı kapasite programında yeni bir eşiğe geldiğini gösteriyor. 2022 sonu ve 2023 başında depolamalı önlisans alan pek çok oyuncu için bu süreç, bir anlamda geleceğin piyasasından yer kapma yarışı niteliğindeydi. Ancak aradan geçen sürede gerek finansman, gerek ekipman tedariki, gerekse şebekeye bağlantı planları açısından koşullar değişti.

Batarya maliyetlerinde kayda değer düşüşler yaşansa da, depolamalı projeler için banka nezdinde oturmuş bir proje finansmanı modeli henüz tam anlamıyla oluşmuş değil. Bunun üzerine, iletim ve dağıtım şebekesindeki yoğunluklar nedeniyle bağlantı şartları bazı bölgelerde revize ediliyor. Bu tablo, sadece kapasite almak için önlisans alan ancak somut yatırım iradesi zayıf olan projelerin sistemde tutarlı bir şekilde ilerleyemeyeceği anlamına geliyor.

EPDK’nın beş projeyi aynı anda iptal etmesi, bundan sonraki dönemde depolamalı RES ve GES yatırımlarının daha sıkı bir takvim ve performans kriteri ile yürütüleceğini gösteriyor. Bu da piyasa açısından, daha az sayıda ama gerçekten yatırımını tamamlayabilecek oyunculara alan açılması anlamına geliyor.

Enerji depolama yatırım süreci Depolamalı RES ve GES projeleri EPDK depolamalı önlisans iptali Şebeke dönüşümü, batarya omurgası ve Yeşil Haber perspektifi

Depolamalı önlisans iptalleri, yalnızca bireysel şirket kararlarının sonucu değil, aynı zamanda Türkiye elektrik şebekesinin geçirdiği yapısal dönüşümün de bir parçası olarak okunabilir. Yeşil Haber’in daha önce yayımladığı “HVDC devrimi ve Türkiye’nin enerji batarya omurgası” ve “BESS, elektrikli araç bataryası farkı ve baz yük tartışması” odaklı analizlerde, önümüzdeki dönemde batarya destekli şebekenin ulusal enerji stratejisinin merkezine yerleşeceği vurgulanıyordu.

Bu çerçeveden bakıldığında, EPDK’nın depolamalı projelerde süre uzatımına sınırlı alan tanıması, bir yandan yatırımcı disiplinini sağlarken, diğer yandan şebekeyi gerçekten destekleyecek projeleri önceliklendirme iradesi olarak da yorumlanabilir. Türkiye, 2030’a kadar artan yenilenebilir payını, akıllı şebekeler, HVDC hatları ve büyük ölçekli batarya sistemleri ile dengelemeye çalışırken, depolamalı yatırımların sahaya zamanında yansıması ulusal enerji güvenliği ve sistem kararlılığı açısından kritik önem taşıyor.

Son karar, bu büyük resim içinde, “şebekeyi taşıyacak omurgayı geciktiren projeler için tolerans yok” mesajı olarak da değerlendirilebilir. Bu sinyal, hem yeni depolamalı projelere girmeyi planlayan yatırımcılar hem de mevcut önlisans sahipleri için oyunun kurallarını netleştiriyor.

Bu gelişme hakkında sizin görüşünüz ne? Depolamalı enerji yatırımlarında uygulanan bu yeni disiplinin Türkiye’nin enerji dönüşümüne nasıl yansıyacağını düşünüyor musunuz?

İlgili haberler


Bir Cevap Bırakın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz