Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, Dünya Çevre Günü dolayısıyla plastik atıkların yönetilmesinin önemini vurguladı. Plastik kirliliğini ancak birlikte hareket ederek yenebileceğimizi söyledi.
Rengarenk plastiklerle yaşamın her alanında karşılaşıyoruz
Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Başkanı ve İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, plastiklerin hayatımızda yaygın kullanımına dikkat çekerek, “Envai çeşit plastik ambalaj, çatal, kaşık, balon, bardak, bıçak, enjektör, pipet, poşet, tabak gibi tek kullanımlık ya da uzun ömürlü eşyalar olarak yaşamda her yerde, yeşil ve mavinin güzelliğinde rengârenk bizimle. Bahçe mobilyası, mutfak eşyası, oyuncak, terlik ve tıbbi cihazlarda plastik bulunuyor. Hafiflik, dayanıklılık, hijyen ve erişilebilirlik gibi avantajlarıyla hayatımızı kolaylaştıran plastikler ülkemizde otomotiv, tekstil, tarım, beyaz eşya, inşaat ve ambalaj sektörlerinde yoğun kullanılıyor” dedi.
Atık plastiklerde enerji ve ekonomik değer gizli
Kimya endüstrisindeki polimerlerin keşfinin bir devrim olduğunu belirten Prof. Dr. Karaosmanoğlu, plastiklerin petrol ve doğal gazdan elde edildiğini, bu nedenle atık plastiklerin aslında enerji açısından önemli olduğunu vurguladı. Karaosmanoğlu, “Atık plastikler petrol veya doğal gaz gibi değerlidir. Ülkemiz petrol ve doğal gazı ithal eden bir ülke. Bu nedenle atık plastikler, ekonomimiz için önemli bir yerli ham madde niteliğinde. İyi yönetilen atık plastikler döngüsel ekonomiye değer katarken, kötü yönetildiğinde ise insan, bitki, hayvan ve mikroorganizmaların sağlığını tehdit eder, toprak, su ve hava kirliliğine, iklim değişikliğine ve biyoçeşitlilik kaybına yol açar” dedi.
Dünya Çevre Günü’nde korkutucu rakamlar ve önemli çözümler
Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) liderliğinde kutlanan Dünya Çevre Günü etkinliklerine bu yıl Güney Kore Cumhuriyeti’nin Jeju Özel Özyönetim Eyaleti ev sahipliği yapıyor. Prof. Dr. Karaosmanoğlu, UNEP verilerine göre 1950’den bugüne kadar yaklaşık 9,3 milyar ton plastik üretildiğini ve bunun 7 milyar tonunun atığa dönüştüğünü açıkladı. OECD’nin tahminlerine göre plastik atıkların 2060 yılına kadar yıllık 1 milyar tona ulaşmasının beklendiğini söyledi.
Karaosmanoğlu, “Tek kullanımlık su şişeleri, pipetler, çatal-kaşık-bıçaklar, paket servis kapları ve ambalaj köpükleri büyük miktarda atık plastiğe neden oluyor. Bu atıklar göl, nehir, deniz, sokak, tarla, orman ve çöplüklerde birikerek Everest Dağı’ndan Mariana Çukuru’na kadar her yere yayılmış durumda. Mikroplastikler ise ekosistem ve besin zincirine girerek insan ve hayvan sağlığını tehdit ediyor. Deniz çöplerinin yüzde 85’inden fazlasını plastik oluşturuyor. Oysa plastik kirliliğinin çözümleri biliniyor ve bu çözümler pahalı ya da zor değil. Plastik yaşam döngüsünün doğru yönetimiyle, 2040 yılına kadar 4,5 trilyon dolarlık sosyal ve çevresel maliyet tasarrufu mümkün” şeklinde konuştu.
Plastik kirliliğini birlikte yenebiliriz
Bu yıl Dünya Çevre Günü öncesinde başlayan plastik kirliliği hareketine milyonlarca insanın katıldığını belirten Prof. Dr. Karaosmanoğlu, herkesi bu harekete katılmaya davet etti. “Tek kullanımlık plastiklerin kullanımını en aza indirmeye çalışalım, atık plastikleri mutlaka ayrı toplayarak geri dönüşüm sürecine dahil edelim. Canlılara ve gezegenimize verilen zararı birlikte engelleyebiliriz. Plastik kirliliğini ancak birlikte yenebiliriz. Dünya Çevre Günümüz kutlu, insan ve gezegen mutlu olsun” diyerek sözlerini tamamladı.
© 2025 Yeşil Haber