Hollanda merkezli yeni su altı enerji sistemi, dalga gücünden temiz elektrik üretiyor. 2026’da Kuzey Denizi testleriyle deniz enerjisinde yeni dönem başlıyor

Hollanda’da geliştirilen, tamamen su altında çalışan dalga enerjisi sistemi, 2026’da Kuzey Denizi testleriyle temiz enerji üretiminde yüksek verimlilik ve düşük çevresel etki vaat ediyor.

Hollanda merkezli Symphony Wave Power, dalga basınç farklarını elektriğe dönüştüren sualtı “nokta soğurucu” sisteminin kuru testlerini başarıyla tamamladı. Şirket, 2026’da Kuzey Denizi’nde yapılacak deniz testleriyle dalga enerjisi üretiminde verimliliği artırmayı hedefliyor.

Hollanda merkezli yeni su altı enerji sistemi, dalga gücünden temiz elektrik üretiyor. 2026’da Kuzey Denizi testleriyle deniz enerjisinde yeni dönem başlıyor


Dalga enerjisi neden yeniden gündemde?

Dalga enerjisi, en az rüzgâr ve güneş kadar yenilenebilir enerji kaynakları arasında öne çıkıyor. Avrupa Deniz Enerjisi Teknoloji ve İnovasyon Platformu verilerine göre, 2050’ye kadar gelgit, dalga enerjisi ve tuzluluk farkı teknolojileri kapsamında yaklaşık 100 GW kapasite öngörülüyor.
Şirketin geliştirdiği su altı enerji sistemi, geleneksel yüzer şamandıraların aksine tamamen deniz tabanına gizlenmiş durumda. Bu sayede yenilenebilir deniz enerjisi üretimi, çevreye minimum etkiyle gerçekleştirilebiliyor.

Sistemin teknik mimarisi ve işleyişi

Bu su altı enerji sistemi, deniz tabanına ankrajlanan sabit bir merkez çekirdek ile dalga hareketine tepki veren bir gövdeden oluşuyor. İki parça arasına yerleştirilmiş esnek bir kauçuk membran içinde sıvı-hava karışımı bulunuyor. Dalga geçerken oluşan basınç değişimi gövdeyi yukarı-aşağı hareket ettiriyor; bu hareket sıvıyı bir çift yönlü türbin üzerinden geçirip jeneratörü döndürüyor.
Firma, sistemin rezonans ilkesine göre tasarlandığını; yani cihazın doğal frekansı dalga periyoduna eşitlenerek verimin geleneksel non-rezonant tasarımlara göre yüzde 500’e kadar daha yüksek olabileceğini belirtiyor.
Kullanım senaryoları arasında 60 adet cihazın birbirine bağlanarak yaklaşık 6 MW kapasiteye ulaşabileceği düşünülüyor — bu kapasite, uzaktaki adalar, açık deniz platformları veya kıyı şebeke çözümleri için anlamlı. Böylece dalga enerjisi, ilk kez bu kadar kompakt ve ölçeklenebilir hale geliyor.

Hollanda merkezli yeni su altı enerji sistemi, dalga gücünden temiz elektrik üretiyor. 2026’da Kuzey Denizi testleriyle deniz enerjisinde yeni dönem başlıyor

Test süreci ve proje takvimi

Kasım 2024’te sistemin kuru test ünitesine türbinin montajı tamamlandı. Ardından yıl sonunda prototip montajı bitirildi ve deniz koşullarında deneme için hazırlıklar başladı.
Haziran 2025’te, sistemin ticari ölçekli kullanımına yönelik önemli bir adım olarak ONE-Dyas ile bir mutabakat muhtırası imzalandı. Bu anlaşma, sistemin Hollanda Kuzey Denizi’nde mevcut açık deniz altyapısına entegre edilmesini ve 2027’ye kadar pilot uygulama yapılmasını hedefliyor.
Bu aşamalar tamamlandığında yenilenebilir deniz enerjisi alanında önemli bir kilometre taşı atılmış olacak.

Türkiye açısından bu teknoloji ne fırsat sunuyor?

Türkiye’de dalga enerjisi potansiyeli en yüksek bölge Karadeniz kıyıları. Özellikle Sinop ile Zonguldak arasındaki hat, yıllık ortalama 4–6 kW/m dalga gücü yoğunluğuna sahip. Bu durum, gelecekte yerli su altı enerji sistemleri için öncelikli araştırma alanı olarak değerlendirilebileceğini gösteriyor.
Bu sualtı sistemler, deniz trafiğini engellemeden ve düşük bakım ihtiyacıyla Karadeniz koşullarına uygun bir model oluşturuyor.
Benzer şekilde Ege ve Akdeniz kıyıları da mevsimsel olarak daha düşük, ancak daha istikrarlı dalga enerjisi profiliyle mikro ölçekli sistemler için potansiyel taşıyor.
Dolayısıyla bu model, Türkiye’nin yenilenebilir deniz enerjisi stratejileri açısından da dikkatle izlenmesi gereken bir örnek.

Hollanda merkezli yeni su altı enerji sistemi, dalga gücünden temiz elektrik üretiyor. 2026’da Kuzey Denizi testleriyle deniz enerjisinde yeni dönem başlıyor

Dalga enerjisinin geleceği ve sektörel yansımalar

Dalga enerjisi teknolojileri hâlâ rüzgâr ve güneş kadar olgun değil. En büyük zorluk ise deniz koşullarına dayanıklılık, sistem kararlılığı ve ekonomik verimlilik dengesini sağlamak.
Bu noktada su altı enerji sistemleri, hem düşük bakım maliyetleri hem de görünmez yapılarıyla gelecekte ön plana çıkabilir.
Symphony Wave Power gibi şirketlerin işi sadece bir cihaz üretmek değil; teknolojiyi küme formatına, şebeke entegrasyonuna ve ticari ölçeğe taşımak.
Kurulum maliyetleri, bakım ihtiyaçları ve deniz tabanına müdahale gibi konular hâlâ kritik. Yine de başarı kazanılırsa yenilenebilir deniz enerjisi, rüzgâr ve güneşin tamamlayıcısı olarak enerji dönüşümünde önemli bir yer edinebilir.

Yenilenebilir deniz enerjisinde yükselen ivme

Şirketin “rocket-benzeri” su altı enerji sistemi, kuru testleri başarıyla geçerek dalga enerjisi alanında yeni bir dönemi başlattı.
2026’da deniz şartlarında test edilmesi planlanan bu sistem, yüksek verimlilik potansiyeliyle dikkat çekiyor ve kıyı elektrifikasyonu açısından yeni bir alternatif oluşturuyor.
Türkiye açısından bu tür sualtı sistemlerin yerel koşullara uyarlanabilirliği, geleceğin yenilenebilir deniz enerjisi yatırımları için önemli bir referans olabilir.
Gerçek deniz performansı ve ticari ölçek sonuçları, bu teknolojinin küresel enerji dönüşümündeki yerini netleştirecek.
Bu tür gelişmeler, yenilenebilir deniz enerjisi teknolojilerinin artık yalnızca deneysel değil, giderek daha uygulanabilir bir enerji geleceğine doğru evrildiğini gösteriyor.

İlgili Makaleler


Bir Cevap Bırakın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz