Kasım 2025’te Türkiye otomotiv pazarı geçen yılın aynı ayına göre %9,82 büyürken, asıl kırılma elektrikli ve hibrit araçlarda yaşandı. Elektrikli otomobil satışları %35,5, hibrit satışları ise %60,1 artarak pazarın yönünü kalıcı biçimde elektrifikasyona çevirdi.
Hızlı bakış
- Kasım 2025’te Türkiye otomotiv pazarı %9,82 büyürken elektrikli ve hibrit araçlar pazarın yönünü belirledi.
- Elektrikli otomobil satışları bir yılda %35,5 artarak aylık pazarda %17,5 paya ulaştı.
- Hibrit otomobil satışları %60,1, plug-in hibrit satışları ise %438,4 artışla rekor seviyelere çıktı.
- Dizel otomobillerin pazar payı %4,5’e gerilerken benzinli modeller de pay kaybı yaşıyor.
- SUV’lar Kasım ayında %64,6 pay ile gövde tipi dağılımında açık ara lider konumda.
- C segmenti ve kompakt sınıf, hem elektrikli hem hibrit modellerle pazarın ağırlık merkezini oluşturuyor.
Kasım 2025 verilerinde pazar büyümesi ve ana trendler
Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerine göre, Kasım 2025’te Türkiye’de otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı 2024 Kasım ayına kıyasla %9,82 artarak 132.984 adede ulaştı. Aynı dönemde otomobil pazarı %10,78 büyüyerek 104.795 adet, hafif ticari araç pazarı ise %6,38 artışla 28.189 adet olarak kaydedildi.
Kasım verileri, son on yılın Kasım ayı ortalamasıyla karşılaştırıldığında daha çarpıcı bir tablo ortaya koyuyor. Toplam pazar, on yıllık Kasım ortalamasının %50,6 üzerinde gerçekleşti ve Türkiye’nin ekonomik dalgalanmalara rağmen otomobilleşme eğiliminden geri adım atmadığını gösterdi. Bu resim, özellikle orta sınıf tüketicinin mobilite talebinin güçlü seyrettiği bir döneme işaret ediyor.
Ocak–Kasım 2025 dönemine bakıldığında ise toplam otomobil ve hafif ticari araç pazarı %10,16 artışla 1.176.780 adet seviyesine ulaştı. Otomobil satışları bu dönemde %10,96 artarak 938.177 adet, hafif ticari araç satışları ise %7,13 artışla 238.603 adet oldu. Böylece 2025 yılı, hacim olarak güçlü ama kompozisyon olarak çok daha farklı bir pazar yapısına geçiş yılı olarak öne çıktı.
Elektrikli otomobil satışlarında %35,5 artış ve pazar payında güçlenme
Kasım 2025’te elektrikli otomobil satışları, bir önceki yılın aynı ayına göre %35,5 oranında artış gösterdi. Saf elektrikli otomobil satışları 2024 Kasım’ında 12.970 adet seviyesindeyken, 2025 Kasım’ında 17.892 adede yükseldi. Böylece elektrikli otomobillerin aylık pazar payı %17,5 düzeyine taşınmış oldu.
Elektrikli pazarı güçlendiren önemli bir ayrıntı, motor gücüne göre dağılımda gizli. 160 kW altındaki elektrikli otomobil satışları %37,9 oranında artarken, 160 kW üzerindeki elektrikli satışlarında düşüş görüldü. Bu tablo, Türkiye’de elektrikli dönüşümün premium ve yüksek performanslı modellerden ziyade, kompakt ve daha ulaşılabilir güç seviyesindeki modeller üzerinden ilerlediğini gösteriyor.
Elektrikli araçların payının çift haneli seviyelere çıkması, şebeke, şarj altyapısı ve enerji politikaları açısından da yeni bir eşik anlamına geliyor. Otomotiv pazarı ile elektrik piyasası arasındaki bağ güçlenirken, elektrikli araçların artık niş bir tercih olmaktan çıkıp ana akım bir seçenek haline geldiği söylemek mümkün.
Hibrit ve plug-in hibrit satışlarında güçlü sıçrama
Kasım 2025’te hibrit otomobil satışları da dikkate değer bir hızla yükseldi. ODMD verilerine göre, hibrit otomobil satışları geçen yılın aynı ayına göre %60,1 artarak 32.263 adede ulaştı. Böylece hibrit araçlar, hem aylık satış hacmi hem de pazar payı açısından elektrikli dönüşümün ana taşıyıcılarından biri haline geldi.
Hibritlerin alt kırılımlarına bakıldığında, mild hibrit satışlarının %50,7, klasik hibrit satışlarının ise %17,3 arttığı görülüyor. En çarpıcı artış ise plug-in hibrit (PHEV) tarafında yaşandı; PHEV satışları Kasım ayında %438,4 gibi olağanüstü bir büyüme kaydetti. Bu büyüme oranı, şarj edilebilir hibritlerin özellikle vergi avantajları, menzil esnekliği ve filo tercihleri sayesinde hızlı biçimde yaygınlaştığını ortaya koyuyor.
Hibrit ve elektrikli araçlar birlikte değerlendirildiğinde, Kasım 2025’te otomobil pazarının yaklaşık yarısına yakın bir kısmının elektrifikasyon eksenli teknolojilerden oluştuğu görülüyor. Bu oran, içten yanmalı motorların artık pazarın mutlak merkezinde olmadığı, yerini geçiş teknolojileri ve tam elektrikli çözümlere bıraktığı bir döneme girildiğini gösteriyor.
| Motor tipi | Kasım 2024 adet | Kasım 2024 pay | Kasım 2025 adet | Kasım 2025 pay | Değişim |
|---|---|---|---|---|---|
| Benzin | 52.162 | %55,1 | 49.251 | %47,0 | -%5,6 |
| Dizel | 8.404 | %8,9 | 4.670 | %4,5 | -%44,4 |
| Otogaz | 326 | %0,3 | 250 | %0,2 | -%23,3 |
| Hibrit (toplam) | 20.149 | %21,3 | 32.263 | %30,8 | %60,1 |
| Elektrik (toplam) | 13.554 | %14,3 | 18.361 | %17,5 | %35,5 |
| Toplam | 94.595 | %100 | 104.795 | %100 | %10,8 |
Benzin ve dizel motorlarda pay kaybı hızlanıyor
Kasım 2025 motor tipi dağılımı, içten yanmalı motorların pazar içindeki ağırlığının istikrarlı biçimde azaldığını net şekilde ortaya koyuyor. Benzinli otomobil satışları Kasım 2024’e göre %5,6 oranında gerilerken, dizel otomobil satışlarında %44,4 gibi oldukça sert bir düşüş yaşandı. Otogazlı otomobil satışları da %23,3 azalarak sınırlı bir paya geriledi.
Bu gelişmeler sonucunda dizel otomobillerin Kasım ayı pazar payı yalnızca %4,5 seviyesine indi. 2010’lu yılların başında pazarın önemli bir bölümünü temsil eden dizel motorların bugün bu kadar düşük bir paya sahip olması, gerek emisyon politikaları gerekse kullanıcı tercihleri açısından dönüşümün geldiği noktayı gösteriyor. Benzinli motorların payı da düşüş trendine girmiş durumda ve yerlerini hibrit, plug-in hibrit ve tam elektrikli çözümlere bırakıyor.
Ortalama emisyon değerleri açısından bakıldığında da benzer bir resim görülüyor. 100 gram kilometre altı emisyon sınıfındaki otomobillerin payı artarken, yüksek emisyonlu segmentlerin payı kademeli biçimde geriliyor. Bu, otomotiv pazarındaki teknolojik dönüşüm ile Türkiye’nin emisyon odağının üst üste bindiğini gösteren önemli bir sinyal olarak okunabilir.
SUV gövde tipinde kalıcı hakimiyet oluşuyor
Kasım 2025’te otomobil gövde tipleri incelendiğinde, SUV modellerin pazardaki baskın konumu açık biçimde ortaya çıkıyor. Aylık satışlarda SUV’ların payı %64,6’ya ulaşırken, Ocak–Kasım dönemi boyunca SUV gövde tipinin payı %62,5 düzeyinde gerçekleşti. Sedan gövde tipi %22,4, hatchback modeller ise %14,2 pay aldı.
SUV hakimiyetini besleyen üç ana dinamik dikkat çekiyor. Birincisi, yol güvenliği algısının ve yüksek oturma pozisyonu tercihlerinin şehir içi kullanımlarda bile SUV lehine dönmesi. İkincisi, hibrit ve elektrikli modellerin önemli bir kısmının SUV gövde tipiyle pazara sunulması. Üçüncüsü ise ikinci el piyasasında SUV’ların değerini diğer gövde tiplerine göre daha iyi koruması.
Bu gövde tipi dönüşümü, enerji tüketimi, şehir içi ulaşım, park alanı kullanımı ve altyapı planlaması gibi başlıklarda da etkileri olacak yapısal bir değişimi işaret ediyor. Kısacası SUV, artık Türkiye otomotiv pazarında istisna değil, yeni norm haline gelmiş durumda.
Segment dağılımında C segmenti ve kompakt sınıfın yükselişi
Kasım 2025 segment dağılımı, Türkiye’de otomobil talebinin hangi sınıflarda yoğunlaştığını gösteren net bir resim sunuyor. C segmenti, 57.103 adet satış ve %54,5 pazar payıyla Kasım ayında açık ara lider konumda. B segmenti 28.602 adetle %27,3 pay alırken, D segmenti 15.035 adet ve %14,3 pay ile daha üst sınıfta ama anlamlı bir varlık gösteriyor.
Bu dağılım, Türkiye’nin düşük hacimli, giriş seviyesi modellerden daha fazla konfor ve donanım sunan kompakt sınıfa doğru kaydığını gösteriyor. C segmenti sedan, hatchback ve SUV modeller, hem aile kullanımı hem de iş amaçlı kullanım için denge noktasını temsil ediyor. D segmentinde yaşanan büyüme ise, gelir düzeyi artan kullanıcıların ve şirket filolarının daha konforlu ve güvenlik donanımı yüksek modellere yöneldiğini ortaya koyuyor.
Hafif ticari araçlarda van odaklı dönüşüm
Hafif ticari araç pazarında gövde tipi dağılımı, lojistik ve ticari kullanım modellerindeki değişimi yansıtıyor. Kasım 2025’te van gövde tipinin payı %82,7’ye yükselirken, kamyonet gövde tipinin payı %7,6 oldu. Minibüs ve pickup gövde tipleri ise daha sınırlı paylarla pazarın geri kalanını oluşturdu.
Motor tipine göre bakıldığında, hafif ticari segmentte dizel motorların hâlâ belirgin bir ağırlığı olduğu görülüyor. Kasım 2025’te hafif ticari araçlarda dizel motor payı %90’ın üzerinde seyrederken, benzinli motorların payı %8,2 düzeyine yükseldi. Bununla birlikte, elektrikli hafif ticari araç satışları %90,7 oranında artarak dikkat çekici bir ivme yakaladı.
Özellikle e-ticaret ve şehir içi mikro lojistik uygulamalarında, düşük işletme maliyeti ve sessiz kullanım gibi avantajlar elektrikli hafif ticari araçları ön plana çıkarıyor. Bu eğilim, önümüzdeki dönemde şehir içi dağıtım filolarında elektrikli hafif ticari araçların daha sık görülmesini beklemeyi makul hale getiriyor.
Markalar arasında elektrifikasyon yarışının yeni aktörleri
ODMD’nin 2025 yılı yerli ithal perakende satış dağılımları, markalar arasındaki rekabetin artık sadece toplam satış üzerinden değil, elektrifikasyon stratejileri üzerinden de şekillendiğini gösteriyor. BYD, Tesla, Togg ve MG gibi markalar elektrikli pazarda öne çıkan oyuncular arasında yer alıyor.
BYD, 2025 Ocak–Kasım döneminde 40.770 adetlik satışla Türkiye’de görece yeni olmasına rağmen elektrikli ve elektrifikasyon odaklı ürün gamı sayesinde dikkat çeken bir konuma ulaştı. Tesla, kamuoyuna açık veriler ışığında tahmini olarak hesaplanan 29.955 adetlik yıl toplamıyla saf elektrikli segmentin en görünür markalarından biri olarak öne çıkıyor. Togg ise 31.715 adetlik satışla yerli üretim ve elektrikli mobilite başlıklarını aynı çatı altında birleştirerek pazarda stratejik bir yer edindi.
Renault, Hyundai, Volkswagen, Mercedes-Benz ve diğer ana akım markalar ise hem içten yanmalı hem hibrit hem de elektrikli ürün gamıyla pazarın çoklu teknolojili yapısını besliyor. Bu tablo, Türkiye otomotiv pazarının artık tek bir markanın ya da tek bir teknolojinin domine ettiği bir yapıdan çıkarak, çok kutuplu bir elektrifikasyon rekabetine geçtiğini gösteriyor.
Elektrifikasyon eşiğinde Türkiye otomotiv pazarının 2026’ya hazırlığı
Kasım 2025 verileri birlikte okunduğunda, Türkiye otomotiv pazarının 2026’ya elektrifikasyon eşiğini aşmış bir yapı ile gireceği görülüyor. Elektrikli otomobillerin pazar payı %17,5 seviyesine çıkarken, hibritlerle birlikte değerlendirildiğinde toplam elektrifikasyon odaklı ürünlerin payı pazarın neredeyse yarısına yaklaşmış durumda. Bu, üreticiler, tedarik zinciri, enerji şirketleri ve kamu politikaları açısından yeni bir planlama dönemi anlamına geliyor.
Dizel motorların binek araçlarda hızla erimesi, benzinli motorların pay kaybı ve plug-in hibrit satışlarındaki sert artış, içten yanmalı çağının yerini karma ve elektrikli bir geçiş dönemine bıraktığını gösteriyor. SUV gövde tipinin kalıcı hâkimiyeti ve C segmentinin ağırlığı, bu dönüşümün hangi model tipleri ve kullanıcı profilleri üzerinden gerçekleştiğini açıklayan önemli ipuçları sunuyor.
Önümüzdeki dönemde şarj altyapısının yaygınlığı, vergi politikalarının elektrifikasyonu ne ölçüde destekleyeceği ve enerji fiyatlarının seyri, Türkiye’de elektrikli araç pazarının hızını belirleyecek temel faktörler olacak. Kasım 2025 verileri, bu faktörler doğru yönetildiği takdirde Türkiye’nin otomotiv dönüşümünde zaman kaybetmeden ilerleme potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor.
Sizce Türkiye’de elektrikli ve hibrit araçlara geçişin hızı yeterli mi, yoksa vergi ve altyapı politikalarında daha radikal adımlar mı gerekiyor? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın.
İlgili haberler
- Türkiye otomotiv pazarı Ekim 2025: Elektrikli ve hibrit araç satışlarında %112 artış, SUV’lar lider
- Türkiye otomotiv pazarı Ağustos 2025: Elektrikli ve hibrit ivmesi, SUV ve C segmenti liderliği
- Türkiye otomotiv pazarı Temmuz 2025: Elektrikli ve hibrit araçlar öne çıkıyor
- Türkiye elektrikli araç pazarı Haziran 2025 satış analizi
- Türkiye elektrikli araç pazarı Mayıs 2025 ODMD raporu

Hibrit ve plug-in hibrit satışlarında güçlü sıçrama
SUV gövde tipinde kalıcı hakimiyet oluşuyor















