Almanya’da 2025 itibarıyla 5 milyondan fazla güneş sistemi kuruldu. Türkiye hala 120 GW çatı potansiyelini kullanamıyor, sistem sayısı 100 binin altında.
Almanya 2025’te 5 milyon güneş sistemini geçti
Almanya’da Federal Ağ Ajansı ve BSW-Solar verilerine göre 2025 Nisan itibarıyla 5 milyonun üzerinde güneş enerjisi sistemi aktif durumda. Bu sistemler toplamda 104 GW’lık kurulu güce ulaşıyor. Sadece 2024 yılında 1 milyon yeni sistem kurularak yaklaşık 17 GW ek kapasite devreye alındı. Güneş enerjisinin elektrik üretimindeki payı %15’e yaklaşmış durumda. 2035 yılına kadar bu payın ikiye katlanması hedefleniyor.
Balkon tipi sistemler ev kullanıcılarını dönüştürdü
Almanya’daki büyümenin temelinde ev kullanıcılarının yaygın katılımı var. Balkonlara monte edilen “tak-çalıştır” mikro PV sistemleri, yüksek bürokrasiye maruz kalmadan elektrik üretimini mümkün kılıyor. Bugün çatı üstü sistemlerin %38’i bireysel hanelerde, %29’u ticari yapılarda, %32’si açık arazide yer alırken balkon sistemleri %1’e yaklaşmış durumda. Bu büyümenin temeli, 2000 yılında çıkan Yenilenebilir Enerji Yasası (EEG) ile atılmıştı.
Almanya halkı güneşi destekliyor, farkındalık hala sınırlı
2024 sonunda yapılan BSW-Solar ve YouGov anketine göre, Almanya’da halkın %64’ü siyasi partilerden güneş enerjisi yatırımlarına öncelik vermesini bekliyor. Yeşiller seçmeninde bu oran %88’e, SPD’de %73’e, CDU/CSU’da ise %71’e çıkıyor. Bu sonuçlar, ülkedeki geniş tabanlı desteğin göstergesi.
Ancak teknik farkındalık hâlâ düşük. Aynı ankette, Almanların yalnızca %7’si, 70 m²’lik bir çatı tipi güneş paneli sisteminin, dört kişilik bir hanenin tüm yıllık elektrik ihtiyacını (elektrikli araç ve ısı pompası dahil) karşılayabileceğini doğru tahmin edebildi. Bu durum, kamuoyu bilgilendirmesinin önemini vurguluyor.
Türkiye’nin güneş potansiyeli yüksek ama sistem sayısı çok düşük
Türkiye 2024 sonu itibarıyla 19 GW’lık kurulu güneş kapasitesine ulaştı. Ancak sistem sayısı 100.000’i geçemedi. Oysa çatı üstü potansiyel 120 GW seviyesinde. Bireysel kurulumların önündeki engeller arasında kapasite kotaları, mevzuat belirsizlikleri ve yüksek bağlantı maliyetleri öne çıkıyor. 2025 başında yayınlanan Ember 2025 Küresel Temiz Enerji Raporu da Türkiye’nin büyüme potansiyelinin önündeki bu yapısal sınırlamalara dikkat çekiyor.
KOBİ’ler kurmak istiyor, sistem kısıtlıyor
Türkiye’de tarımsal işletmeler, OSB’ler ve KOBİ’ler GES yatırımlarına ilgi gösteriyor. Ancak yüksek kurulum maliyeti ve lisanssız üretim için gerekli bağlantı izinleri süreci hala yatırım kararlarını geciktiriyor. Yeni yayınlanan çatı GES yönetmeliğiyle bu engellerin azaltılması bekleniyor. Ancak Almanya ile kıyaslandığında, kullanıcı dostu bir altyapının henüz oluşturulamadığı görülüyor.
Almanya’dan öğrenilecek çok şey var
Almanya örneği gösteriyor ki: Güneş enerjisinde başarı yalnızca yatırım hacmiyle değil, erişilebilirlik, düzenleyici esneklik ve kullanıcı dostu uygulamalar ile mümkün oluyor. Türkiye’de bireylerin enerji üreticiye dönüşmesini sağlayacak sadeleştirilmiş süreçler, şebeke bağlantısında teknik netlik ve düşük ölçekli sistemlere özel mikro-finans modelleri geliştirilmeli.
Sizce Türkiye güneşte 5 milyon sistem sayısına ne zaman ulaşır?
Güneş enerjisinde yalnızca kapasite değil, katılım da önemlidir. Sizce Türkiye bu dönüşümü hangi hamleyle hızlandırmalı? Yorumlarınızı bekliyoruz.
İlgili Haberler
- Almanya’nın güneş enerjisindeki büyük atılımı: 2024’te rekor büyüme
- Ember raporuna göre Türkiye güneş enerjisi kapasitesini 2025 hedefinden önce aştı
- Almanya’da balkon güneş panelleri ile enerji ekonomisi
- Çatı üstü güneş enerjisi kurulum rehberi, maliyet ve tüm konular
- 2024’te Türkiye’de Güneş Enerjisi Rekoru ve YEKA Projeler