Uluslararası Çevre Örgütü Greenpeace, Almanya’nın Berlin kentindeki ABD büyükelçiliği binasına projeksiyonla Trump’ın silüetini yansıttı. Meksika’da da başkentte ünlü heykel ‘Bağımsızlık Meleği’ yeşil renkle ışıklandırıldı. Protestoların Fransa’nın başkenti Paris’teki adresi ise belediye binasıydı. Bina da projeksiyon yardımıyla yeşille ışıklandırıldı.
‘ÖRNEK OLUR’ KORKUSU
Trump’ın kararıyla, anlaşmayı imzalamayan Suriye ve Nikaragua’nın yanına ABD de eklendi. Çin’in ardından en fazla karbon salınımına neden olan 2’inci ülke ABD’nin anlaşmaya taraf olması, diğer ülkeleri de teşvik açısından önemliydi.
Anlaşmayı destekleyenler, ABD’nin anlaşmadan çekilmesinin diğer ülkelerin anlaşmaya bağlılığını zayıflatmasına veya anlaşmadan çekilmesine neden olmasından endişe ediyor. Kanada, Hindistan, Avrupa Birliği ve Çin, ABD ayrılsa bile anlaşmaya bağlılıklarını devam ettireceklerini duyurdu. Bundan iki yıl önce 200 ülkenin katılımıyla gerçekleşen iklim zirvesinde, küresel sıcaklık artışının yüzyılın sonuna kadar iki derecenin altında tutulması için anlaşmaya varılmıştı.
PARİS ANLAŞMASINA KARŞI
Anlaşma, karbondioksit ve diğer fosil yakıtlardan çıkan gazların emisyonlarını azaltarak küresel ısınmayı kısmen sınırlamayı hedef alıyordu. Anlaşma uyarınca ABD 2025 yılına gelindiğinde, gaz emisyonlarını 2005 yılındaki düzeyinden yüzde 26 ila 28 oranında daha düşük düzeye getirme sözü vermişti.
Trump, başkanlık yarışından bu yana, iklim değişikliğine karşı mücadeleye sert çıkmasıyla ve durumu ciddiye almamasıyla eleştiriliyor.
Trump, başkanlık seçim kampanyası sırasında göreve gelmesinin ardından ABD kömür ve petrol sektörlerini destekleyebilmek için görevde ilk 100 gün içinde Paris anlaşmasını iptal edeceğini söylemişti. Fakat Trump, göreve geldikten sonra anlaşmada kalması için yatırımcılar, uluslararası güçler ve kömür sektöründen bazı kesimler de dahil olmak üzere iş dünyasının liderlerinden baskı görmüştü. Trump danışmanlarıyla da görüş ayrılığı yaşamıştı.