Danimarka Rüzgar Enerjisi Akademisi (DWPA) Türkiye Ülke Müdürü Açelya Günler, Türkiye’de rüzgar enerjisi yatırımcılarının türbin bakımı konusunda büyük oranda tedarikçi firmaya bağımlı olduğunu söyledi.
Rüzgar santrallerinin en büyük yatırım maliyetini türbinler oluşturuyor. Türkiye rüzgar enerjisi alanında son yıllarda önemli ilerleme kaydetti. Türbinler ise çoğu Avrupa merkezli üreticiler tarafından tedarik ediliyor. Her enerji santralinde olduğu gibi devreye alındıktan sonra santralin bakım ve onarımı verimlilik ve işletme süresi açısından önem taşıyor.
Rüzgar santrallerinin bakım ve onarımı dünyada büyük oranda yatırımcı ve işletmeci şirketin kendisi tarafından gerçekleştiriliyor. Türkiye’de ise yatırımcı firmaların santralin işletmesi, bakımı ve arızasıyla ilgili yeterli know-how’a sahip olmaması türbin tedarikçisi markaya bağımlılığın sürmesine neden oluyor. Danimarka Rüzgar Enerjisi Akademisi (DWPA) rüzgar santrali yatırımcılarına, işletmecilere ve servis bakım ekiplerine yönelik özel tasarlanmış eğitim programları sunuyor.
Türkiye rüzgar enerjisi pazarında 2016 Eylül ayında faaliyete başlayan DWPA Türkiye Müdürü Açelya Günler, türbin üreticisi firmaların bilgi paylaşımı konusunda ketum davrandıklarına dikkat çekerek, bunun da saha yatırımcılarının bilgi ve tecrübe kazanmasını doğrudan etkilediğini ve bağımlılığı zorunlu hale getirdiğini söylüyor.
Rüzgar türbinlerinin aslında oldukça basit sistemler olduğunu belirten Günler, “Bir yatırımcı şirket bünyesinde bulunan gaz santralini ya da hidroelektrik santralini kendi teknisyeni ile işletebiliyorsa, bu RES’ler için neden olmasın?” diyor. Açelya Günler, rüzgar türbinlerinin bakım ve onarımı konusunda RES yatırımcılarına verdikleri hizmetin yanı sıra dünyada ve Türkiye’deki durumla ilgili Yeşil Haber’in sorularını yanıtladı.
Danimarka Rüzgar Enerjisi Akademisi hakkında bilgi verir misiniz?
Danish Wind Power Academy (DWPA) yani Danimarka Rüzgar Enerjisi Akademisi 2004 yılında rüzgar endüstrisi alanında Danimarka’nın Middlefart şehrinde Carsten Lind Andersen tarafından kuruldu. Kurucuları arasında dünyada rüzgar enerjisi alanında çok derin deneyime sahip ekipler bulunuyor. DWPA, rüzgar enerjisi sektörünün önde gelen bağımsız endüstriyel eğitim kuruluşudur.
Esas olarak rüzgar santrali yatırımcılarına, işletmecilerine ve servis bakım ekiplerine yönelik özel tasarlanmış eğitim programları sunmaktadır.
Nasıl bir eğitim veriyorsunuz? RES yatırımcılarına faydası ne oluyor?
Eğitimlerimiz ile müşterilerimizin kendi rüzgar santrallerine hiçbir firmaya bağlı kalmadan kendi ekipleri ile servis verebilmelerini hedefliyoruz. Her eğitimimiz sonrası başarılı olan katılımcılara sertifikalarını veriyoruz.
Eğitimlerimiz müşterinin isteğine göre Danimarka’dan alanında en uzman teknisyen ve mühendislerden oluşan eğitmenler ile Türkiye’de kendi sahalarında düzenlenip gerçekleştiriliyor.
DWPA müşterileri ile eğitim sonrasında da sürekli olarak iletişimde kalıyor. Faydaları ölçümlenerek raporlanıyor.
Bugüne dek yapılan projelerde özellikle EON, EDF, Juwi, Statkraft, RWE, ENE, NextEra Energy, Duke Energy, Iberdrola, AES ve daha birçok büyük rüzgar enerjisi operatörleri için DWPA projesi uygulandı.
7 farklı marka 60 türbin tipi
Yedek parça tedariği de yapılıyor mu?
Eğitimler tamamlandıktan sonra da acil ve çözülemeyen bir türbin arızası olursa DWPA eğitmenleri sahaya giderek müdahale ediyor. Bu süreçte teknisyenlerin arıza giderimi ile ilgili becerileri de geliştiriliyor.
Ayrıca tüm DWPA özel müşterileri için ortak bir yedek parça stok havuzu oluşturuluyor. Bu sayede bir santral işletme müdürü, herhangi bir yedek parçaya ihtiyaç duyduğunda dünya üzerinde bulunan tüm DWPA kulübü üyelerine anında ulaşabiliyor, stoklarında bulunan yedek parça için alternatif fiyat ve teslim süresi alabiliyor.
Elinde stok bulunan büyük müşterilerimizle doğrudan temasa geçilebiliyor ve ikili ticari anlaşma sağlanabiliyor. DWPA’nın burada herhangi bir ticari kaygısı bulunmuyor. Amaç müşterileri arasında iletişimi kurarak her iki tarafa da fayda sağlamak.
Rüzgar enerjisi alanında çok büyük yatırımları olan E.ON, Duke Energy, Mitsubishi Power System, Dong Energy, Vattenfall, RWE, ENEL, AGL, Pacific Hydro, EDF, Aksa Enerji, eğitim alan referans müşterilerimizden birkaçıdır. Bugün tüm dünya üzerinde beş kıtada 100’ün üzerinde farklı firma eğitimlerimizden faydalanmıştır. 7 farklı markadan 60 türbin tipinde eğitimler sunulmaktadır. Vestas, Siemens, Nordex, Gamesa, GE, Suzlon markaları eğitimimiz kapsamındadır.
“Türkiye DWPA için büyük bir pazar”
Türkiye rüzgar pazarına giriş sebebiniz nedir? Potansiyeli nasıl görüyorsunuz?
Eylül 2016 yılı itibari ile Türkiye’deki faaliyetlerimize başladık. Türkiye pazarı, Danimarka Rüzgar Akademisi için büyük bir piyasa teşkil etmektedir. Şu anda kurulu olan rüzgar santrallerinin yaklaşık yüzde 90’lık kısmının bakım ve onarım işleri tedarikçi türbin firmalarına ya da alt taşeronlarına yaptırılmaktadır.
Firmalar türbin bakımını neden kendileri yapamıyor?
Ne yazık ki yatırımcı firmalar, sahip oldukları rüzgar santralinin işletmesi, bakımı, arızası hakkında henüz yeterli düzeyde bilgi ve tecrübeye ulaşamadı. Ayrıca bazı türbin üreticisi firmalar bilgi paylaşımı konusunda oldukça ketum bir tutum içerisinde. Bu da saha yatırımcılarının bilgi ve tecrübe kazanmasını doğrudan etkilemekte, bağımlılığı zorunlu hale getirmektedir.
Rüzgar türbinleri aslında bir çok elektrik üretimi yapan diğer santral tiplerine göre oldukça basit sistemlerdir. Bir yatırımcı şirket bünyesinde bulunan gaz santralini ya da hidroelektrik santralini kendi teknisyeni ile işletebiliyorsa, bu RES’ler için neden olmasın? Türbin firmalarının yapmış oldukları anlaşmalar gereği yatırımcı firmayı işletme, bakım ve arıza konularından uzak tutması ve de yeterli bilgi paylaşımında bulunmaması, RES bakım onarımı konusunda ülkemizin dışa bağımlılığını arttırmaktadır.
Hem yedek parça tedariği olsun hem de herhangi bir arıza durumunda türbinlere nasıl müdahale edilebileceği konusunda hala türbin firmalarına bağımlılıkları devam etmektedir. Bu durum nedense sadece bizim ülkemiz için geçerlidir.
“Santral daha verimli hale geliyor”
Dünyada RES’lerin bakım-onarımı nasıl yapılıyor?
Avrupa’da ya da Amerika’da bu durum tam tersidir. Yatırımcı firmalar türbin firmalarına bağımlılıklarını azaltabilmek ve işletme maliyetlerini minimuma indirebilmek için teknisyenlerin eğitimlerine çok önem vermektedir. Biz Türkiye’de de bunu başarmak istiyoruz. Bir türbin için türbin firmalarına yıllık ödenen servis bedeli çok yüksek. Bu da yatırımcıların yıllık işletme karını oldukça etkilemektedir. DWPA olarak yatırımcıları servis anlaşması bedellerinden kurtarıp işletme net karlarında yüzde 40-50 arasında artış gerçekleştirebilmelerini hedefliyoruz.
Türbin bakımıyla ilgili verilen eğitimler santrallerin verimliliğini ve ömrünü ne kadar etkiliyor?
Santral ve projeye göre değişmekle birlikte DWPA’nın getirdiği ilave kazanç ile eğitim ve proje için yapılan yatırımın geri dönüş süreleri 1.5 – 2 ay arasında ölçülüyor. Eğitim yatırımı kendini tamamen amorti ettikten sonra, santral daha çok kazanmaya devam ediyor.
Eğitimli teknik kadro sayesinde ekibin firmalarına bağlılıkları artıyor. Personel sirkülasyonu tüm bu müşterilerde eski dönemlere nazaran önemli oranda azaldı. Sadece E.ON’da 200’den fazla teknik ve idari kadro DWPA eğitimleri aldı. Personel sirkülasyonunda önemli bir azalma görüldü. Bilgili ve işinde başarılı personelin motivasyonu dolayısı ile firmalarına olan bağlılık seviyesi ciddi oranda arttı.
Santrallerin gerçek emre amadelik oranlarında ortalama yüzde 3-4’lük artış gözlemlendi. Planlı bakım kayıp sürelerinde yüzde 30 mertebelerinde düşüşler gerçekleşti. Arızalar nedeni ile üretim kayıpları binde 4’lerden binde 0,2 lere düştü. (örnek projede, + 400 MWh/yıl).
Türkiye’de yapılan bir DWPA projesinde, türbin tedarikçisine bağımlılık azaltılarak yıllık türbin başına verilen servis bedelinde ortalama yüzde 40 oranında düşüş sağlandı.
Bu haberimiz ilginizi çektiyse rüzgar santrallerinde türbin bakımına dikkat haberimize de bakabilirsiniz.