İstanbul’da düzenlenen 3. Tarımda Pozitif Gelecek Sempozyumu, tarım ekosisteminin sürdürülebilirlik odaklı dönüşümüne dair önemli tartışmalara sahne oldu. Etkinlikte, gıda tedarik zincirinden kaynak yönetimine kadar geniş bir yelpazede çözüm önerileri ele alındı.
Tarımda pozitif dönüşüm için güçlü bir adım
İstanbul’da PepsiCo Türkiye ve Sürdürülebilirlik Akademisi iş birliğiyle gerçekleştirilen 3. Tarımda Pozitif Gelecek Sempozyumu, sürdürülebilir tarım uygulamaları ve gıda sistemlerinin geleceği konularında önemli mesajlar verdi. “Gıda Sistemlerimizde Sürdürülebilir Bir Gelecek: Nasıl Yeniden Şekillendirebiliriz?” ana teması etrafında şekillenen etkinlikte, sektörün tüm paydaşları bir araya geldi.
Öne çıkan konular: Gıda zincirinden insan faktörüne
Sempozyumda dört ana başlık altında paneller düzenlendi:
- Gıda tedarik zincirinde dönüşüm: Çiftçiden tüketiciye kadar sürdürülebilir uygulamaların geliştirilmesi.
- Kaynakların korunması: Dünyayı geleceğe taşıyan çevre dostu çözümler.
- İnsan faktörü: Gıda sistemlerinin vazgeçilmez unsuru olarak bireyin rolü.
- Sosyal sorumluluk projeleri: Umudu yeniden yeşerten başarı hikayeleri.
Moderatörler arasında gazeteci Ilgaz Gürsoy ve Refika Birgül yer alırken, UN Women Türkiye’nin iyi niyet elçisi Demet Evgar da bir oturuma katılarak sosyal sorumluluk projelerindeki deneyimlerini paylaştı.
PepsiCo Türkiye’nin sürdürülebilirlik vizyonu
PepsiCo Türkiye Genel Müdürü Evrim Şen, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Pozitif Tarım ve Pozitif Değer Zinciri gibi stratejilerimizle sürdürülebilir tarım adına etkimizi artırmaya devam ediyoruz. Türkiye’de 20 şehirde, 200’ün üzerinde çiftçiyle iş birliği yaparak karbon ayak izimizi küçültüyoruz.”
PepsiCo, yenilenebilir enerji ve elektrikli tren taşımacılığı gibi projelerle karbon salınımını %83 oranında azaltmayı başardı. Şirket ayrıca 50 bin dekar alanda sözleşmeli tarım uygulamalarıyla çiftçilerin sürdürülebilir üretim yapmasını destekliyor.
Türkiye’nin tarımda bölgesel liderliği
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Yatırım Destekleri Birim Müdürü Muhittin Aslan, Türkiye’nin tarım sektöründe Orta ve Doğu Avrupa ile Ortadoğu’da en fazla yatırım çeken ülke olduğunu vurguladı. Türkiye’nin coğrafi avantajları ve güçlü altyapısı, sürdürülebilir yatırımlar için önemli fırsatlar sunuyor.
“Akıllı tarım teknolojileri, geri dönüşüm ve akıllı su yönetimi gibi projeler, Türkiye’yi tarımda küresel bir merkez yapma yolunda önemli adımlardır,” dedi.
Kadın istihdamı ve dijitalleşmenin rolü
KAGİDER Yönetim Kurulu Üyesi Beyza Beyzade Berkol, dijital tarım teknolojilerinin kadın girişimcilerin ekonomik katılımını güçlendirdiğini belirtti. CARE Türkiye Temsilcisi Zena Ni Dhuinn-Bhig ise kadınların tarım sektöründe liderlik rollerine erişiminin, hem sürdürülebilirlik hem de gıda güvenliği için kritik olduğunu söyledi.
Sempozyumdan umut verici mesajlar
Lay’s ve UN Women Türkiye’nin iş birliğiyle düzenlenen panelde, depremden etkilenen Hataylı çiftçi Didem Esmer, yeniden tarıma dönmenin verdiği umut ışığını paylaştı.
“Toprağa küsülmez. Lay’s Yeniden Bereket Projesi sayesinde çevremdeki çiftçilerde çalışma şevki güçlendi,” dedi.
Sonuç ve ileriye dönük hedefler
Sempozyum, sürdürülebilir gıda sistemleri oluşturmanın yalnızca çevresel değil, toplumsal bir sorumluluk olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Katılımcılar, bilinçli tüketim, yenilikçi tarım teknikleri ve iş birliği içinde çalışmanın sürdürülebilir bir geleceği mümkün kılacağı konusunda hemfikirdi.
İlgili Makaleler
- Buğday Derneği ve İklim Dostu Çiftlikler: Sürdürülebilir Tarım
- Belçika’da Gıda İsrafıyla Mücadele: Türkiye için Başarı Örnekleri
- Jeotermal Enerjiyle Pestisitsiz Sürdürülebilir Domates Üretimi
- Gıda Krizi Derinleşiyor: Küresel Etkiler – Buğday Derneği Raporu
- Jeotermal Enerji Tarım Devrimi: Sera OSB’leri, Tarımsal Üretim