ENSİA Başkanı Alper Kalaycı, İzmir’de dört kanat fabrikasından üçünün üretimi durdurduğunu söyleyerek kümelenmenin “tehlikede” olduğuna dikkat çekiyor.
Veriler ve alternatif kaynaklar bu tabloyu doğruluyor; aynı zamanda hedef ve politika uyumsuzluğuna işaret ediyor.
Son 12 ayda ne oldu? İzmir’de kanat üretiminde büyük daralma
İzmir’deki kanat kümesinde üç kritik gelişme yaşandı.
- LM Wind Power (Bergama) 2024’ün ilkbaharında tesisi kapattı. Sektör basını ve şirketi yakından izleyen analizler, İzmir tesisinin kapanışını doğruluyor.
- TPI Composites (Çiğli–Sasalı ve ESBAŞ) 2025 Mayıs’ında üretimi durdurdu; şirket 11 Ağustos 2025’te ABD’de chapter 11 kapsamında “gönüllü yeniden yapılanma” sürecine girdi.
- Aero Rüzgar Endüstrisi A.Ş. (ESBAŞ) üretime devam eden tek kanat üreticisi konumunda.
Bu tablo, “İzmir’de 25 yılda oluşan kümelenme zorda” uyarısını yapan ENSİA Başkanı Alper Kalaycı’nın açıklamalarıyla örtüşüyor. Kalaycı, girdi maliyetleri, kur ve finansmana erişim zorluklarının yanı sıra ihale takvimlerindeki erteleme ve hacim eksikliğini başlıca nedenler arasında sayıyor.

Yerlilik şartı ve arz planlaması: YEKA çerçevesi yeterince çalışmadı mı?
YEKA yarışmalarında kanat dahil yerli ekipman şartı korunuyor; 2025 tarihli şartname, türbinler için eklerde tanımlı yerlilik gereklerini açıkça teyit ediyor. Bakanlık da yerli şartından “ödün verilmeyeceğini” belirtiyor.
Buna karşılık, rüzgar YEKA süreçlerinde iptal ve gecikmeler yaşandı: 2017’de başlatılan ilk kurgudan sonra, 2024 Mayıs’ında planlanan rüzgar YEKA tamamen iptal edildi. Hacim ve öngörülebilirlik eksikliği, kanat gibi büyük parça üretiminde ölçek kaybına yol açtı.
Rakamlar ve hedefler: Resmi plan–sektör beklentisi farkı
Türkiye’nin rüzgar kurulu gücü 2025 Şubat’ında 13.000 MW’ı aştı.
Ulusal Enerji Planı’na göre 2035 hedefi 29,6 GW (24,6 GW kara + 5 GW denizüstü). Yani yıllık ortalama 1 GW’ın biraz üzerinde net ilave gerekir.
Öte yandan, sektör temsilcileri 48 GW gibi daha iddialı hedefleri dillendiriyor; bu da yerli tedarik zincirinin yeniden canlandırılması için daha büyük ve düzenli pazar gerektirdiğine işaret ediyor.
ABD’den karşılaştırmalı örnekler: Politika değişince tedarik zinciri sarsılıyor
ABD rüzgar pazarında 2025’in ilk yarısı “karma” sinyaller verdi: kurulumlar artarken (Q1’de yıllık %91), türbin siparişleri yılın ilk yarısında %50 düştü. Bu, politika ve izin belirsizliklerine karşı arz zincirinin ne kadar hassas olduğunu gösteriyor.
Özellikle Trump yönetiminin 2025 başından beri attığı adımlar offshore rüzgarda dengeleri sarstı:
- 21 Ocak 2025’ten itibaren Okyanus Kıta Sahanlığı’nda yeni offshore rüzgar kiralamaları geçici olarak geri çekildi ve izin süreçleri gözden geçirilmeye alındı.
- Rhode Island–Connecticut açıklarındaki Revolution Wind projesine dur emri verildi. Bölgesel şebeke güvenilirliği ve istihdam etkileri gündeme oturdu.
- Maryland Offshore Wind (US Wind) için onayın iptali yönünde hareket edileceği, Adalet Bakanlığı’nın mahkeme başvurusuyla duyuruldu.
- Ulaştırma Bakanlığı, 12 offshore rüzgar projesine ayrılmış 679 milyon $’ı geri çekti – liman/lojistik yatırımlarını da etkileyen karar, tedarik zinciri planlarını belirsizleştirdi.
ABD deneyimi, izin–finansman–altyapı üçlüsünde ani politika değişimlerinin siparişleri ve fabrika hatlarını hızla etkileyebildiğini ortaya koyuyor. Türkiye’nin YEKA takvimi ve kapasite ihalesi için öngörülebilirlik sağlaması, kanat gibi stratejik aksamda üretimi yeniden ayakta tutmak açısından kritik.
Kalaycı’nın uyarısının çerçevesi: yerlilik taahhütleri ve tedarik zinciri riski
Kalaycı, yüksek maliyetler, kur ve finansmana erişim sorunları ile YEKA takvimindeki ertelemeler nedeniyle yerli kanat üretiminin zora girdiğini, İzmir’in 25 yılda kurduğu kümenin erozyona uğradığını belirtiyor. Üretimin yerli karşılanması şartı varken kanat hattının üçte ikisinin durması, yatırımcıların sözleşme yükümlülüklerini riske atıyor.
Politika önerileri
- Öngörülebilir kapasite takvimi: Rüzgar YEKA’larda iptal ve ertelemeleri minimize eden, 3–5 yıllık rolling takvim. (ABD’de sipariş düşüşü/kurulum artışı ikilemi, belirsizlik maliyetini gösterdi.)
- Hacim ve model standardizasyonu: Büyük kanatlar (85–120 m) için uzun seri üretim mümkün kılınmalı; tasarım standardizasyonu ve garanti mekanizmalarıyla kalıp/malzeme yatırımı korunmalı. Kalaycı’nın işaret ettiği hızlı türbin evrimi, yerli üreticinin ölçek ve sermaye ihtiyacını artırıyor.
- Finansman kolaylığı: Yerlilik–ihracat bağlantılı kredi/teminat hatları; kur riskine karşı FX hedge destekleri.
- Lojistik–liman altyapısı: Offshore adımlarına paralel olarak kanat–nacelle–kule lojistiğini taşıyacak rıhtım/terminal yatırımları; ABD’de fon kesintilerinin yarattığı domino etkisine dikkat.
Sizce Türkiye rüzgar kanat üretiminde yeniden ivme kazanabilir mi, yoksa küresel rekabet karşısında daha da zorlanacak mı? Yorumlarınızı bizimle paylaşın.
İlgili Haberler
- TÜREK 2025 İzmir tam programı ve rüzgar enerjisi oturumları
- Türkiye Azerbaycan Rüzgar Enerjisi Zirvesi TÜREK 2025
- YEKA RES-2024 rüzgar enerjisi yarışması sonuçlandı
- YEKA RES-2024 1.200 MW için sözleşmeler imzalandı
- Rüzgar yatırımları için 8 yeni YEKA
- Türkiye’nin denizüstü rüzgar enerjisi yol haritası
- Türkiye denizüstü rüzgarda Marmara projeleriyle ilerliyor
- İzmir rüzgar enerjisinin üretim merkezi oldu