Yeni araştırma, buzulların geçici soğutma etkisinin 2040’a kadar süreceğini, ardından hızla çözüleceğini ortaya koyuyor. Bilim insanları uyarıyor

Bilim insanlarına göre, buzulların katabatik rüzgarlarla yarattığı geçici soğutma etkisi, 2030’larda zirveye ulaşıp 2040’a kalmadan zayıflayacak; ardından yüzeyler daha hızlı ısınıp, çözülme hızlanacak.

Buzulların soğutma etkisi, çevresindeki havayı geçici olarak serinletip küresel ısınmanın bazı etkilerini kısa süreliğine yavaşlatıyor. Ancak araştırmalar, kütle kaybı arttıkça buzulların hızla ısınacağını ve çözülmenin ivmeleneceğini gösteriyor. Bilim insanları, emisyonların acilen azaltılması ve su kaynaklarının akılcı yönetilmesi çağrısı yapıyor.

Yeni araştırma, buzulların geçici soğutma etkisinin 2040’a kadar süreceğini, ardından hızla çözüleceğini ortaya koyuyor. Bilim insanları uyarıyor


Buzulların geçici direnci

Buzullar, yüzeylerinden geçen havayı soğutarak doğal bir direnç oluşturuyor. Avusturya Institute of Science and Technology’den (ISTA) Francesca Pellicciotti ekibinin yürüttüğü çalışma, buzul yüzeylerinden toplanan geniş verileri yeniden değerlendirerek kritik bir dönüm noktasına işaret ediyor. Nature Climate Change’de yayımlanan bulgular, önümüzdeki on yıl içinde soğutma kapasitesinin en yüksek düzeye çıkacağını; ardından yüzeye yakın sıcaklıkların hızla artacağını ortaya koyuyor.

Katabatik rüzgarların geçici soğutması

Pellicciotti laboratuvarından Thomas Shaw, 2022 yazında İsviçre Alpleri’ndeki Corbassière Buzulu’nda topladığı verilerin hâlâ çevreye serin hava yayılımını gösterdiğini anlatıyor. Himalayalar’daki dev buzulların vadilere süzülen soğuk hava akımları göndermesi, bu doğal “soğutma sistemi”nin bir göstergesi; ancak kalıcı değil.

Yeni araştırma, buzulların geçici soğutma etkisinin 2040’a kadar süreceğini, ardından hızla çözüleceğini ortaya koyuyor. Bilim insanları uyarıyor

Küresel ölçekte veri analizi

Shaw’a göre iklim ısındıkça buzullar mikroiklimlerini soğutmak için daha fazla enerji harcayacak, fakat bu uzun sürmeyecek. Çalışma, soğutma etkisinin 2030’larda zirve yaptıktan sonra yüzyıl ortasına gelmeden tersine döneceğini; insan kaynaklı ısınmanın buzul yüzey sıcaklıklarını hızla artırarak çözülmeyi hızlandıracağını gösteriyor.

Dünyanın en yüksek noktalarından veri

Everest’teki 5 000 metre rakımlı istasyondan alınan kayıtlar, yazın buzul yüzeyinin hava sıcaklıklarına aktif tepki verdiğini gösteriyor. Yerçekiminin yönlendirdiği soğuk hava akımları — bilim insanlarının “katabatik rüzgâr” dediği olgu — vadilerde geçici serinlik yaratıyor.

Yeni araştırma, buzulların geçici soğutma etkisinin 2040’a kadar süreceğini, ardından hızla çözüleceğini ortaya koyuyor. Bilim insanları uyarıyor

350 İstasyonluk küresel veri seti

Dünya genelinde 62 buzul üzerindeki 350 istasyondan toplanan saatlik veriler ve 169 yaz sezonu ölçümü, yüzey ile çevre havası arasındaki sıcaklık farkını ortaya koyuyor. Bu “ayrışma” (decoupling) olgusu, çevresel ısınmaya rağmen yüzeyin daha soğuk kalabildiğini gösteriyor. Ortalama olarak, buzul yüzeyleri ortam sıcaklığı her 1 °C arttığında yalnızca 0,83 °C ısınıyor.

Soğutma etkisinin sonu yaklaşıyor

Ayrışma etkisinin 2020–2040 arasında en yüksek seviyeye ulaşması; ardından kütle kaybıyla buzulların atmosferle yeniden “bağlantı kurması” bekleniyor. Shaw bunu şöyle özetliyor: “O noktaya geldiğimizde yıpranmış buzullar, sürekli ısınan atmosferle yeniden birleşecek ve bu onların sonunu getirecek”

Yeni araştırma, buzulların geçici soğutma etkisinin 2040’a kadar süreceğini, ardından hızla çözüleceğini ortaya koyuyor. Bilim insanları uyarıyor

Türkiye açısından anlamı

Doğu Anadolu ve Kaçkar Dağları’ndaki küçük dağ buzulları benzer risklerle karşı karşıya. Bu bölgelerdeki erime, su kaynakları, tarım ve enerji üretimini doğrudan etkiliyor. Uzmanlar, özellikle Doğu Karadeniz ve Van Gölü havzasında erken izleme ve su yönetimi planlarının güçlendirilmesini öneriyor.

Gerçeklerle yüzleşmek ve planlı hareket etmek

Bilim insanları, bu doğal sürecin birkaç on yıl daha sürebileceğini ancak bunun yalnızca kısa bir zaman kazancı olduğunu belirtiyor. İklim değişikliği karşısında odak, emisyonları azaltmak ve kamu bilincini artırmak olmalı. Su yönetimi planlarını bugünden optimize etmekse riskleri azaltmanın pratik yolu.

Yeni araştırma, buzulların geçici soğutma etkisinin 2040’a kadar süreceğini, ardından hızla çözüleceğini ortaya koyuyor. Bilim insanları uyarıyor

Bilimin uyarısı

Buzulların kendi mikroiklimlerini soğutarak direnmeleri, doğanın karmaşık bir dengesi olsa da geçici. Önümüzdeki birkaç on yıl içinde bu doğal savunma mekanizması sona erecek. Küresel sera gazı emisyonları hızla düşürülmezse dünyanın “doğal soğutucuları” geri dönüşsüz biçimde kaybolacak. Küresel ısınmayı sınırlamak, yalnızca buzulların değil, tüm yaşamın geleceğini korumanın tek yolu.

İlgili Makaleler


Bir Cevap Bırakın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz