Ad Net Zero Türkiye lansmanı, reklam sektörünü net sıfır hedefiyle buluştururken, küresel reklamcılık emisyonlarının görünmeyen etkisini de gündeme taşıyor.
Ad Net Zero Türkiye lansmanı: İletişim sektörü için tarihi adım
6 Mayıs 2025’te İstanbul’da gerçekleştirilen lansmanla, Türkiye’de reklam ve pazarlama iletişimi sektöründe Ad Net Zero Türkiye resmen başlatıldı. Reklam ve Pazarlama İletişimi Derneği (REPİD) öncülüğünde yürütülen bu girişim, ajanslar, reklamverenler, medya planlama şirketleri ve yayın mecralarını sürdürülebilirlik ilkeleri etrafında bir araya getiriyor.
Ad Net Zero’nun amacı, sektörün karbon ayak izini azaltmakla kalmayıp, iletişimin dönüştürücü gücünü kullanarak toplum genelinde davranış değişimi yaratmak.
Küresel reklamcılık emisyonları: Havacılıkla yarışan bir karbon yükü
Küresel ölçekte reklamcılık sektörü, sera gazı emisyonlarının %3,5’inden sorumlu*. Bu oran, havacılık sektörüyle aynı düzeyde yer alıyor.
Ad Net Zero ve Scope3 gibi kaynaklara göre:
- Programatik reklamlar, yalnızca beş büyük ekonomide ayda 215.000 ton CO₂ emisyon yaratıyor.
- Optimize edilmemiş bir dijital kampanya 5,4 ton CO₂ salıyor – bu bir bireyin yıllık karbon ayak izine eşdeğer.
- Ortalama bir dijital reklam kampanyası 70 ton CO₂ üretiyor – yedi bireyin yıllık karbon ayak izine eşdeğer.
Bu görünmeyen ayak izi, medya planlamasının çevresel etkilerini şeffaflaştırma ihtiyacını ortaya koyuyor.

Ad Net Zero’nun 5 maddelik küresel eylem planı Türkiye’de de uygulanacak
2020 yılında İngiltere’de başlatılan Ad Net Zero, dünya genelinde yaygınlaşıyor. Türkiye’deki uygulama, küresel modelle birebir örtüşen beş temel başlığa dayanıyor:
1. Şirket içi emisyonların azaltılması
Ajansların, ofis kullanımından seyahate kadar doğrudan emisyonlarının düşürülmesi.
2. Prodüksiyon süreçlerinde karbon azaltımı
Reklam film ve içerik üretimlerinin daha düşük karbon ayak iziyle gerçekleştirilmesi.
3. Medya planlama ve yayın süreçlerinde çevresel optimizasyon
Medya satın alımı, yayın altyapısı ve hedefleme sistemlerinin sürdürülebilirlik ölçütleriyle yeniden tasarımı.
4. Etkinlik ve ödüllerde sürdürülebilirlik kriterleri
Reklam sektörü etkinliklerinde karbon ölçümü ve azaltımı öncelikli hale getirilecek.
5. Davranışsal etki yaratacak reklamcılık
Reklamlarla tüketici alışkanlıklarını daha çevreci tercihlere yönlendirme çabası.

REPİD liderliğinde sürdürülebilirlik vizyonu
REPİD Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Pura konuşmasında, reklamcılık sektörünün emisyonları kadar tüketici üzerindeki etkisinin de önemine dikkat çekti:
“Sadece kendi karbon izimizi azaltmakla yetinmeyip, iletişimin dönüştürücü gücüyle geniş bir davranış değişimi yaratmak zorundayız.”
İcra Kurulu Başkanı Ali Fuat Orhonoğlu, girişimin küresel ölçekte reklam yatırımlarının %50’sinden fazlasını kapsadığını belirtti:
“Türkiye’de de iyi uygulamalarla dünya çapında örnek gösterilecek bir dönüşüm yaratabiliriz.”
Sürdürülebilirlik Yürütme Kurulu Başkanı Ekin İlyasoğlu ise hedefi net şekilde ortaya koydu:
“2030’a kadar emisyonları yarıya indirme ve 2050’de net sıfır hedefi için liderlik etmeyi amaçlıyoruz.”
Türkiye’de medya ve reklamda yapısal değişim için eşik noktası
Türkiye’de halen birçok kampanya ve ajans ilişkisi tanıdıklarla, ölçümsüzlükle ve görünmeyen emisyonlarla yürüyor. Ancak Ad Net Zero Türkiye, sektörel işleyişte şeffaflık, ölçümleme ve sorumluluk kültürünü zorunlu kılacak bir adım.
Reklam sektörü yalnızca ticari değil, toplumsal sorumluluk taşıyan bir aktör haline gelmeli. Karbon ayak izinin düşürülmesi kadar, sürdürülebilir davranışların teşvik edilmesi de bu dönüşümün parçası olmalı.
Ad Net Zero Türkiye’deki uygulama yapısı panelde tartışıldı
Ad Net Zero Türkiye lansmanı kapsamında düzenlenen panelde, girişimin uygulama detayları ve sektörel etkileri ele alındı. Moderatörlüğünü Jülide Erdoğan‘ın üstlendiği oturumda, Arda Öztaşkın (REPİD Yönetim Kurulu Üyesi, Yapı Kredi Kurumsal İletişim Direktörü) ve Ekin İlyasoğlu (REPİD Sürdürülebilirlik Yürütme Kurulu Başkanı) konuşmacı olarak yer aldı.
Panelde, dijital kampanyalarda karbon ayak izinin nasıl ölçümlenebileceği, medya planlamada sürdürülebilirlik kriterlerinin nasıl entegre edileceği ve sektörel raporlama standartlarının oluşturulması gibi başlıklar öne çıktı. Katılımcılar, Ad Net Zero’nun sadece bir hedef değil, ölçülebilir, raporlanabilir bir yol haritası sunması açısından önemine dikkat çekti.

Ad Net Zero’nun küresel yayılımı: Avrupa, ABD ve yakın çevre ülkelerindeki gelişmeler
Ad Net Zero girişimi, yalnızca Birleşik Krallık’ta değil, Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye’nin komşu ülkelerinde de hızla yayılmaktadır.
Avrupa’da Ad Net Zero’nun genişlemesi
2024 yılında Ad Net Zero Avrupa Merkezi kurularak, Norveç, Belçika, Hollanda, Finlandiya, Polonya, İtalya ve Slovakya’da yeni bölümler oluşturuldu. Bu genişleme, European Association of Communications Agencies (EACA) ve World Federation of Advertisers (WFA) gibi büyük ticaret birliklerinin desteğiyle gerçekleştirildi. Fransa’da ise Ad Net Zero eylem planıyla uyumlu çeşitli programlar yürütülüyor. Bu gelişmeler, Avrupa’daki reklam sektörünün sürdürülebilirlik konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor.
Amerika Birleşik Devletleri’nde Ad Net Zero’nun etkisi
Şubat 2023’te Ad Net Zero ABD bölümü, Association of National Advertisers (ANA), American Association of Advertising Agencies (4A’s) ve Interactive Advertising Bureau (IAB) iş birliğiyle başlatıldı.. Bu bölüm, lansmanından sonraki altı ay içinde destekçi sayısını üç katına ulaştırdı. Google, Meta, Unilever, WPP, Omnicom ve Publicis Groupe gibi büyük şirketler bu girişimi destekliyorlar. ABD pazarı, dünya reklam harcamalarının yaklaşık %40’ını temsil ettiğinden, bu gelişme küresel reklamcılıkta önemli bir etki yaratıyor.
Türkiye’nin yakın coğrafyasında Ad Net Zero girişimleri
Türkiye’nin komşularından Polonya ve Slovakya, Ad Net Zero Avrupa Merkezi’nin bir parçası olarak bu girişime katıldılar. Bu ülkelerdeki reklam ve pazarlama sektörleri, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için Ad Net Zero’nun beş maddelik eylem planını uygulamaya başladılar.
Bu örnekler, Ad Net Zero’nun küresel ölçekte benimsenmekte olduğunu ve reklam sektörünün sürdürülebilirlik konusundaki sorumluluğunu artırma yönünde önemli adımlar atıldığını kanıtlıyor.
Yeşil Haber yorumu: Medya dönüşümünde samimiyet testi
Yeşil Haber olarak, Ad Net Zero Türkiye girişimini yalnızca sektörel bir gelişme değil, iletişim etiği ve toplumsal dönüşüm açısından da önemli bir sınav olarak değerlendiriyoruz.
Sürdürülebilirlik artık sadece teknik meseleler değil; medya, reklam ve içerik üretim süreçlerinin tamamını kapsayan bir sistem değişikliği gerektiriyor. Bu dönüşümün samimi ve ölçülebilir olması ise sektörel prestij ve gelecek açısından belirleyici olacaktır.
Sizce reklam sektörünün iklim kriziyle mücadelesi yeterli mi? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın.
*Bu yazıda reklamcılığın küresel karbon emisyonlarına katkısı için verilen %3,5 oranı, Purpose Disruptors ve Scope3 gibi kuruluşların 2023 ve sonrası yayımladığı kapsamlı metodolojik çalışmalara dayanmaktadır. Bu çalışmalar, yalnızca doğrudan operasyonel emisyonları değil, reklamların yarattığı tüketim etkisi ve dolaylı emisyon zincirlerini de hesaba katar. Ad Net Zero’nun %2 oranı, doğrudan faaliyet bazlı ölçümdür.
Yeşil Haber, daha bütüncül etkiyi yansıtan bu yeni metodolojiyi dikkate almayı tercih etmiştir.
İlgili Haberler
- Sürdürülebilirlikte Pazarlama ve İletişimin Artan Önemi
- Türkiye Karbon Piyasası Yönetmelik Taslağı
- Şirketlerin “Yeşil Yıkama” Taktiği Tüketicileri Yanıltıyor