Hidroelektrik Sanayi İş İnsanları Derneği’nin yeni yönetimi, Türkiye’de hidroelektrik enerjinin geleceği hakkında 8 Mayıs 2024’te Ankara’da gerçekleşen HESİAD basın toplantısında kapsamlı bilgiler verdi.
HESİAD Dernek Başkanı Elvan Tuğsuz Güven ve yönetim kurulu üyeleri, enerji editörleriyle bir araya geldi. Yeni yönetim, 27 Eylül 2023’te göreve başlamış ve bu süre zarfında derneğin ismini ‘Hidroelektrik Sanayi İş İnsanları Derneği’ olarak değiştirerek, yönetim ve denetim kurullarını genişletti. Bu adımlar, sektörde kapsayıcılık ve toplumsal cinsiyet eşitliği girişimlerini destekliyor.
Türkiye’nin hidroelektrik kapasitesi ve üretimi
Türkiye, hidroelektrik kurulu gücünde dünya genelinde ilk on ülke arasında yer almakta, toplamda yaklaşık 32 bin MW kurulu güce ve yıllık 66,980 GWh enerji üretim potansiyeline sahip. Bu kapasite, Türkiye’yi Avrupa’da ikinci, dünyada ise dokuzuncu sıraya taşıyor.
Stratejik yönetim ve çalışma grupları
HESİAD, sektörde yaşanan sorunlara çözüm bulmak ve sektörel beklentileri karşılamak amacıyla çeşitli çalışma grupları oluşturdu. Bu gruplar arasında Hibrit Santraller, İşletmelerde Yaşanan Sorunlar, Yeni Yatırımlar ve Pompaj Santraller, Havza Yönetimi, ve İletişim ve Üye Kazanım Stratejisi yer alıyor. Ayrıca, 2024 ve 2025 yılları için belirlenen hedefler bu grupların çalışmalarıyla destekleniyor.
Zorluklar ve iklim değişikliği ile mücadele
Türkiye’nin hidroelektrik enerji üretimi, iklim değişikliği ve kuraklığın neden olduğu çevresel faktörlerden ciddi şekilde etkilenmekte. Bu bağlamda, doğru su yönetimi ve sürdürülebilir hidroelektrik uygulamaları, ülkenin enerji arz güvenliğinin korunmasında kritik bir rol oynamakta. HESİAD, bu zorluklara karşı stratejik planlar geliştirerek hidroelektrik santrallerin verimliliğini ve çevresel uyumunu artırmayı hedeflemekte. Hidroelektrik enerji, Türkiye’nin karbon emisyonlarını azaltma hedeflerine önemli katkılar sağlayarak, iklim değişikliği ile mücadelede merkezi bir rol oynayabilir.
Hidroelektrik santraller (HES), yenilenebilir enerji kaynaklarını artırarak enerji sektöründe çevresel sürdürülebilirliği desteklemekte. Özellikle, yaz aylarında global ısınmanın etkileriyle düşen hidroelektrik üretim kapasitelerini, Güneş Enerji Santralleri (GES) ile hibrit sistemler aracılığıyla telafi etmek, enerji verimliliğine katkıda bulunabilir. Bu tür hibrit sistemlerin kurulumu, özellikle altyapısı tamamlanmış ve lisanslı olan hidroelektrik santrallerde daha verimli olacaktır. Ancak, mevcut düzenlemeler ve TEİAŞ’ın kapasite tahsisi politikaları nedeniyle, HES’lerin GES’lerle hibritleşmesi önündeki engeller, sektörün karşılaştığı önemli sorunlardan biri. Bu engellerin aşılması, hem hidroelektrik hem de güneş enerjisinden maksimum yararlanmayı sağlayarak Türkiye’nin yerli ve yenilenebilir enerji potansiyelini artıracaktır.
Bu zorlukların üstesinden gelmek ve sürdürülebilir bir enerji geleceğine ulaşmak için, ilgili tüm paydaşların bu süreçlere dahil edilmesi ve koordineli çabaların artırılması gerekmekte. Yenilenebilir enerji sektörünün finansmanı, yasal düzenlemeler, ve teknolojik yeniliklerle desteklenmelidir, böylece Türkiye’nin hidroelektrik santralleri daha etkin bir şekilde işletilebilir ve ülkenin enerji ihtiyaçları daha güvenilir bir şekilde karşılanabilir.