Kenevirin yeşil dönüşümdeki stratejik rolü Türkiye kenevir pazarında nasıl öne çıkar AB Yeşil Mutabakatı ve doğal elyaf zorunluluğu

İklim krizi ve AB düzenlemeleri doğrultusunda sürdürülebilir sanayinin yeniden şekillendiği bu dönemde, kenevir Türkiye için stratejik bir çözüm ve fırsat olarak öne çıkıyor.

Unutulmuş bitkinin dönüşü: Kenevirin ekolojik ve endüstriyel avantajları

Kenevir, Türkiye’de uzun yıllar ihmal edilmiş ve hatta zaman zaman yasaklı bir konu olmuş olsa da, günümüzde sürdürülebilirliğin yükselen değeri olarak yeniden gündeme geliyor. Düşük su ihtiyacı, doğal haşere direnci, karbon tutma kapasitesi ve çok yönlü kullanım alanları sayesinde bu bitki, hem tarım hem de sanayi açısından ciddi potansiyele sahip.

Sürdürülebilir Gelecek İçin Kenevir ÇalıştayıSürdürülebilir Gelecek İçin Kenevir: Çalıştaydan çıkan mesajlar

“Sürdürülebilir Gelecek İçin Kenevir” başlığıyla İzmir’de Ege İhracatçı Birlikleri ve Tekstil Mühendisleri Odası iş birliğinde düzenlenen çalıştayda, sektör temsilcileri ve uzmanlar önemli tespitlerde bulundu.


Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Çağlar Bağcı, kenevirin yalnızca tekstil değil; otomotiv, yapı malzemeleri, kağıt ve kompozit endüstrileri için de önemli bir alternatif olduğuna dikkat çekti. Ayrıca sürdürülebilirliğin sektör için artık bir tercih değil, zorunlu bir norm haline geldiğini vurguladı.

Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Muzaffer Kayhan ise, kenevirin UV ışınlarına karşı yüksek direnç, biyobozunurluk, doğal antibakteriyel etki gibi teknik avantajlarını öne çıkardı. Bu özellikleriyle lif bazlı ürünlerde çevre dostu dönüşümü mümkün kıldığını belirtti.

Tekstil Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Tuğrul Tamtürk, kenevirin döngüsel ekonomiyle tam uyum içinde olduğunu belirtti. Bitkinin hızlı büyüme ve yüksek karbon emme kapasitesiyle çevresel etkileri azaltabileceğini vurguladı.

Sürdürülebilir Gelecek İçin Kenevir ÇalıştayıMarka Tekstil Kurucusu Nebahat Kılıç ise küresel rekabete dair kritik bir uyarı yaptı: “Çin ve Fransa bu pazarda önde gidiyor. Türkiye’nin bu yarışta geri kalmaması için farkındalık artırımı ve yatırım planlaması elzem.” dedi.

Çalıştayda çıkan ortak sonuç ise netti: Kenevir potansiyeli taşıyor, ancak bu potansiyelin harekete geçmesi için artık zaman kaybına tahammül yok.

100 milyar dolarlık soru: Türkiye küresel kenevir pazarında nerede?

Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre, kenevir ürünlerinin oluşturduğu küresel pazarın 2050 yılına kadar 100 milyar doları aşması bekleniyor. Şu anda Çin ve Fransa bu pazarda başı çekerken, Türkiye’nin bu yarışta henüz belirgin bir konumu bulunmuyor. Ancak uygun iklimi, tarım altyapısı ve jeopolitik avantajlarıyla Türkiye’nin bu alanda söz sahibi olabilmesi için gereken potansiyel mevcut.

Türkiye kenevir pazarında nasıl öne çıkar Kenevirin yeşil dönüşümdeki stratejik rolü AB Yeşil Mutabakatı ve doğal elyaf zorunluluğuAB Yeşil Mutabakatı ve sürdürülebilir tekstil için kenevirin kritik rolü

2026 yılında yürürlüğe girecek olan Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı, özellikle tekstil sektörü için doğrudan etkiler barındırıyor. Doğal elyaf kullanımını teşvik eden bu regülasyonlar çerçevesinde, kenevir yalnızca çevre dostu bir alternatif değil; aynı zamanda yeni yasal çerçevelere uyum için zorunlu bir çözüm haline geliyor.

Hafiflik, dayanıklılık ve yanmazlık gibi fiziksel özellikleri sayesinde otomotiv, yapı malzemeleri ve kağıt endüstrileri için de cazip bir hammadde olan kenevir, tekstil dışı sanayi kollarında da sürdürülebilirliğin taşıyıcısı olabilir. Bu yönüyle kenevir, yalnızca uyum değil; dönüşümün bizzat aracı haline gelmektedir.

Türkiye’de kenevir üretimi ve yasal çerçeve

Türkiye’de kenevir üretimi, 2313 Sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun kapsamında yürütülmekte olup, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın izniyle 19 ilde kontrollü üretim yapılmaktadır. Üreticiler her yıl ekim alanlarını bildirmek zorundadır ve üretim sıkı kontrol altındadır.

Bu sınırlı üretim modeli, güvenlik hassasiyetleri nedeniyle uygulanmakla birlikte, liflik kenevirin sanayiye entegrasyonu açısından yetersiz kalmaktadır. Türkiye’nin bu alanda daha fazla pay alabilmesi için mevzuatın modernize edilmesi, sanayi tesislerinin desteklenmesi ve yatırımcılara yol açılması gerekmektedir.

Kenevirin ekolojik kazanımları: Sıfırdan fazlaya

Kenevirin sürdürülebilirlik açısından sunduğu avantajlar sadece kullanım alanlarıyla sınırlı değil. Pamuk gibi geleneksel liflere kıyasla %50–70 daha az suyla büyüyebilmesi, pestisit ve herbisit ihtiyacını minimuma indirmesi, toprağı zenginleştirici etkisi ve yılda birden fazla hasat verebilmesi gibi özellikler bu bitkiyi öne çıkarıyor.

Ayrıca fitoremediasyon özelliği sayesinde kirli toprakları temizleyebilmesi ve karbon yutak olarak atmosferdeki CO₂’yi tutarak iklim değişikliğiyle mücadelede katkı sağlaması, keneviri ekolojik anlamda da stratejik bir ürün haline getiriyor.

Kenevirin yeşil dönüşümdeki stratejik rolü AB Yeşil Mutabakatı ve doğal elyaf zorunluluğu Türkiye kenevir pazarında nasıl öne çıkarKenevirin sektörel dağılımı: Tekstilden biyoplastiğe

Kenevirden elde edilen lifler, tekstil ürünlerine dayanıklılık, UV direnci, antibakteriyel özellik ve biyobozunur yapı kazandırıyor. Tohumları gıda ve kozmetik sektöründe değerlendirilirken, sapları ise biyokompozit malzeme, enerji üretimi ve yapı sektörü için ham madde olarak kullanılıyor. Bu özellikleri sayesinde kenevir, döngüsel ekonominin önemli halkalarından biri haline geliyor.

Yeşil Haber yorumu: Kenevir sadece bir bitki değil, bir gelecek stratejisi

İzmir’de düzenlenen çalıştayda dile getirilen görüşler, Türkiye’nin yeşil dönüşümde kenevir üzerinden yeni bir politika geliştirmesi gerektiğini açıkça gösteriyor. Ancak bu yalnızca tarım politikasıyla değil; endüstriyel üretim altyapısı, teşvik sistemleri ve yasal düzenlemeler ile desteklenmeli.

Yeşil Haber olarak görüşümüz net: Kenevir, iklim kriziyle mücadelede, AB ile ticari uyumda ve sürdürülebilir sanayi dönüşümünde kaçırılmaması gereken bir fırsattır. Ama bu pencere sonsuza kadar açık kalmayabilir.

Sizce Türkiye, kenevirin sunduğu bu stratejik fırsatı değerlendirebilecek mi? Görüşlerinizi bizimle yorumlarda paylaşın.

İlgili Haberler


Bir Cevap Bırakın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz