East Hampton Havalimanı’ndan havalanan elektrikli yolcu uçağı, JFK’ye başarıyla iniş yaparak temiz havacılıkta yeni bir dönemi başlattı.
Bu yolculuk, yalnızca önemli bir iniş değil, aynı zamanda elektrikli havacılıkta operasyonel olgunluğa ulaşıldığının da göstergesi oldu. ALIA CX300’ün kapsamlı test süreci, düşük karbon ayak izi ve ekonomik avantajları, bu yeni nesil hava taşıtlarının ticari hizmete geçmeye hazır olduğunu net şekilde ortaya koyuyor.
New York semalarında ilk yolculu elektrikli uçuş başarıyla tamamlandı
Elektrikli havacılıkta çığır açan BETA Technologies, geliştirdiği ALIA CX300 model elektrikli uçağıyla John F. Kennedy (JFK) Uluslararası Havalimanı’na ilk yolcu uçuşunu gerçekleştirdi. East Hampton Havalimanı’ndan kalkış yapan uçak, yaklaşık 45 dakikalık bir uçuşun ardından JFK’ye iniş yaptı. Uçakta Republic Airways Başkanı Matt Koscal ve Blade Air Mobility CEO’su Rob Wiesenthal gibi isimler yolcu olarak yer aldı.
Blade CEO’su Wiesenthal, “Bu sessiz ve emisyonsuz uçuş, elektrikli hava taşımacılığının artık bir gelecek vaadi değil, günümüzün gerçeği olduğunu gösteriyor” dedi.
Liman idaresi temiz enerjiyle ulaşım vizyonunu destekliyor
New York ve New Jersey Liman İdaresi, 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda sürdürülebilir ulaşım projelerine öncülük ediyor. Bu kapsamda yeni nesil hava araçlarına ev sahipliği yapmak üzere bir çağrı yayınlayan otorite, ALIA CX300’ü JFK gibi yüksek trafikli bir havalimanında test ederek önemli bir adım attı.
Kıtalararası uçuşlarla test edilen güvenlik ve performans
JFK inişi öncesinde CX300, ABD genelini kapsayan altı haftalık bir test turuna çıktı. New York’un Plattsburgh kentinden havalanarak Kaliforniya’ya ve ardından tekrar doğuya dönen uçak, bu süre zarfında 22 eyalette 82 farklı havaalanına iniş yaptı. Grand Canyon’dan Los Angeles’a, Manhattan’dan Atlanta’ya kadar pek çok ikonik noktadan geçen uçak, IFR ve VFR uçuş koşullarında, gündüz ve gece, kış ve yaz şartlarında başarıyla çalıştı.
Bu sürede yalnızca BETA’nın kendi kurduğu elektrikli şarj istasyonlarını kullanan uçak, elektrikli hava ulaşımının altyapı açısından da uygulanabilir olduğunu gösterdi.
ALIA CX300‘ün teknik kapasitesi: menzil, hız ve performans
BETA CX300, beş kanatlı sabit pervaneli, tek H500A elektrik motoruyla çalışan konvansiyonel kalkış-iniş (CTOL) tipi bir yolcu uçağı. Maksimum 153 knot (yaklaşık 283 km/s) hıza ulaşabiliyor ve 336 deniz mili (yaklaşık 622 km) menzil sunuyor. Uçak, tam şarjla yalnızca bir saat içinde yeniden uçuşa hazır hale geliyor.
Enerji verimliliği ve emisyon azaltımı
Saatlik enerji maliyeti yalnızca 18 Dolar olan CX300, aynı sınıftaki Cessna 208 Caravan’a göre %75 daha az karbon emisyonu üretiyor. Beş yolcu kapasitesine sahip uçak, kargo versiyonuyla 200 fit küplük taşıma hacmi sunabiliyor. Ayrıca tek pilotla IFR uyumlu uçuş yapılabilmesi sayesinde bölgesel hatlar için ideal bir seçenek haline geliyor.
UPS ve Avrupa merkezli operasyonlar devreye giriyor
BETA Technologies, CX300 modelini sadece gösteri amacıyla değil, gerçek operasyonlara hazırlık olarak tasarladı. UPS Flight Forward ile yapılan anlaşma kapsamında, 150 adede kadar CX300 ve dikey kalkış-iniş özellikli A250 modelinin teslimatları planlanıyor. Bu uçakların hem kargo hem de yolcu versiyonları hazırlanıyor.
CX300’ün ikinci prototipi ise Avrupa’daki testler için Norveç’te Bristow Group tarafından kullanılıyor. Bristow’un arama-kurtarma ve offshore taşımacılık konularındaki uzmanlığı, uçağın zorlu koşullarda test edilmesini sağlarken, aynı zamanda Avrupa pazarında sertifikasyon sürecine hız kazandırabilecek önemli bir iş birliğine işaret ediyor.
Elektrikli hava taşımacılığında küresel rekabet hız kazanıyor
BETA, şu anda FAA’dan aldığı özel hava uygunluk sertifikasıyla uçuş testlerini sürdürüyor. Tam ticari sertifikasyonun ardından 600’ü aşkın siparişin teslimatına başlanacak. Sertifikasyon sürecinde yaklaşık 150 FAA personeliyle doğrudan temas kurulması, sürecin ne kadar kapsamlı yürütüldüğünü gösteriyor.
Elektrikli havacılıkta yalnızca ABD değil, Çin de aktif. Ancak iki ülke arasında düzenleyici yaklaşımlar belirgin şekilde farklılık gösteriyor. Çin, hızlı onay süreçleriyle, elektrikli hava araçlarını daha erken ticari kullanıma sokarken; ABD’de ise güvenlik odaklı, daha uzun süren sertifikasyon prosedürleri uygulanıyor. Bu fark, teknoloji yarışında hangi ülkenin ölçekli operasyonlara daha erken geçeceğini belirlemede kritik rol oynayabilir. Çin, kısa süre önce dört koltuklu bir elektrikli uçağı ve otonom yolcu taşıyan EHang modelini ticari uçuşlar için onayladı. BETA ise Signature ve Atlantic Aviation gibi ABD genelinde yaygın FBO operatörleriyle yaptığı iş birlikleri sayesinde şarj altyapısını hızla genişletiyor.
Uçuş sadece bir gösteri değil, geleceğe atılmış net bir adım
ALIA CX300’ün JFK’ye gerçekleştirdiği yolcu uçuşu, yalnızca teknolojik bir başarı değil, aynı zamanda sessiz ve emisyonsuz hava taşımacılığının artık mümkün olduğunun açık kanıtı. BETA’nın test süreci boyunca elde ettiği operasyonel veri, şirketin yalnızca bir üretici değil, aynı zamanda geleceğin hava ağına altyapı sağlayıcısı olduğunu da kanıtlıyor.
Uçuşun ardından yapılan açıklamada, “Bu artık bir konsept değil. Elektrikli hava taşımacılığı burada ve çalışıyor” diyen BETA CEO’su Kyle Clark, sektörde yeni bir dönemin başladığını duyurdu.
Sertifikasyon ve yaygın hizmete geçiş
ALIA CX300’ün başarılı yolcu uçuşu, elektrikli hava taşımacılığının artık sadece test aşamasında değil, gerçek operasyonlara hazır olduğunu kanıtladı. BETA’nın 600’ü aşkın siparişi, şarj altyapısındaki yatırımları ve Avrupa’daki test süreçleri, bu teknolojinin önümüzdeki birkaç yıl içinde havacılıkta yeni bir standart haline gelmesinin önünü açıyor. Sertifikasyon sürecinin tamamlanmasıyla birlikte, sessiz ve sıfır emisyonlu uçuşlar hem şehirlerarası ulaşımda hem de kargo taşımacılığında yaygınlaşmaya başlayabilir.
İlgili Makaleler
- Elektrikli uçaklar için hedef 2035
- Li‑S bataryalarla elektrikli uçuş daha verimli ve hafif
- AltoVolo Sigma: Elektrikli havacılıkta yeni bir sayfa
- Hidrojenle çalışan uçak, kesintisiz dünya turuna çıkacak