Enerji Bakanı Bayraktar, İstanbul’daki zirvede 8 ülkenin bakanıyla kritik minerallerden gaz altyapısına uzanan geniş kapsamlı enerji iş birliklerini değerlendirdi
Zirveye uluslararası düzeyde yoğun katılım
2 Mayıs 2025’te İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde düzenlenen İstanbul Doğal Kaynaklar Zirvesi, Türkiye’nin enerji politikalarının merkezine yerleşen kritik mineraller ve çok taraflı iş birliklerine sahne oldu. Zirve, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı himayesinde ve Turkuvaz Medya Grubu organizasyonuyla gerçekleştirildi.
Zirvenin açılış konuşmasını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Erdoğan, Türkiye’nin hem doğal gaz hem petrol hem de nadir toprak elementleri alanlarında küresel bir oyuncu olacağını vurguladı. Erdoğan’ın ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ev sahibi olarak zirvede aktif rol aldı.
Bayraktar 8 ülkenin bakanıyla ikili temas kurdu
Bakan Bayraktar, Irak, Moldova, Nijer, Somali, Suriye, Bulgaristan, Suudi Arabistan ve Libya’dan gelen enerji ve maden bakanlarıyla ayrı ayrı görüştü. Görüşmelerde petrol ve doğal gaz, elektrik iletimi, enerji verimliliği, madencilik, yenilenebilir enerji ve hidrojen gibi çok boyutlu alanlar masaya yatırıldı.
Kritik mineraller uluslararası ilişkilerde belirleyici rol üstleniyor
Bakan Bayraktar zirvedeki konuşmasında, “Enerji dönüşümünün temelini artık kritik mineraller oluşturuyor. Elektrikli araçlardan dijital altyapıya, savunmadan sanayiye kadar bu elementler vazgeçilmez hale geldi. Bugün kritik minerallere erişim, sadece ekonomik değil aynı zamanda diplomatik ve jeopolitik bir meseleye dönüşmüştür.” ifadelerini kullandı.
Bayraktar, MTAIC ve Eti Maden’in bu alandaki sorumlu madencilik modeliyle küresel ölçekte daha güçlü ortaklıklar kurmak üzere yeniden yapılandığını belirtti.
ABD-Ukrayna kritik maden anlaşması sonrası Türkiye’den stratejik adım
ABD’nin Ukrayna ile imzaladığı kritik maden anlaşmasının ardından, Türkiye’nin bu zirvede çok taraflı maden diplomasisini öne çıkarması dikkat çekti. ABD ile Ukrayna arasında imzalanan bu anlaşma, özellikle nadir toprak elementlerinde tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesi ve Çin’e bağımlılığın azaltılması amacı taşıyordu. Türkiye ise Beylikova sahası ve bölgesel ortaklıklarla bu yarışta güçlü bir alternatif oluşturma hedefini açıkça ortaya koydu.
Enerji arz güvenliği artık ulusal güvenlik meselesi
Zirvede düzenlenen ikinci bakanlar oturumunda “Arz Güvenliğinin Değişen Dinamikleri” ele alındı. Bayraktar bu oturumda şu değerlendirmeyi yaptı:
“Enerjiye erişim artık teknik bir konu olmaktan çıktı. Egemenlik algımızın, dış politikamızın ve ulusal güvenlik stratejilerimizin bir parçası haline geldi. Çeşitlendirme, bölgesel bağlantılar ve esneklik; artık yalnızca enerji politikalarının değil, savunma stratejilerinin de unsurlarıdır.”
Sakarya, Gabar, Akkuyu ve Beylikova: Üretim merkezli dış politika
Erdoğan’ın konuşmasında Gabar’daki 135 bin varillik günlük üretim, Sakarya Gaz Sahası’nın 2028 hedefi olan 40 milyon metreküplük üretim ve Akkuyu Nükleer Santrali’nin 2028’e kadar tam kapasiteye ulaşması gibi önemli bilgiler paylaşıldı. Ayrıca Beylikova’daki 690 bin tonluk nadir toprak elementi rezervinin tam teşekküllü tesise dönüştürülerek Türkiye’yi üretici ülkeler arasına taşıma hedefi açıklandı.
Yeşil Haber yorumu: Kritik mineraller Türkiye’nin yeni diplomasisi olabilir
Türkiye’nin klasik enerji diplomasisi doğalgaz anlaşmaları ve boru hatlarına dayalıydı. Bu yeni yaklaşımda ise kritik mineraller, maden ortaklıkları ve teknoloji transferi üzerinden şekillenen çok boyutlu bir dış politika izleniyor. İstanbul’daki bu zirve, Ukrayna-ABD hattında başlayan kritik maden merkezli bloklaşma eğilimlerine karşı, Türkiye’nin bağımsız, çok yönlü ve bölgesel ortaklıklara açık bir model önerdiğini gösteriyor.
Yorumunuzu paylaşın
Kritik mineraller merkezli enerji diplomasisi Türkiye için sizce nasıl bir gelecek vadediyor? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın.
İlgili haberler
- ABD ile Ukrayna arasında kritik maden anlaşması imzalandı
- Beylikova nadir toprak elementi projesi
- Bayraktar Afrika açılımını sürdürüyor