MIT çıkışlı Fyto, çiftlik atık suyunda yetiştirdiği Lemna bitkisiyle hem hayvan yemi hem de gübre üretiyor. Sürdürülebilir tarım için yeni bir model

MIT çıkışlı girişim, atık sudan Lemna bitkisi yetiştirerek çiftliklerde yem ve gübre üretimi sağlıyor. Süt çiftliklerine özel geliştirilen sistem, düşük maliyetle yüksek verim sunuyor. Tarımsal atıklar, sürdürülebilir kaynağa dönüşüyor.

Süt üretimi yapan çiftlikler, büyük miktarda azot içeren atık su üretir. Bu atıkların çevreye zararlı etkilerini azaltmak için kullanılan geleneksel yöntemler hem pahalı hem de sınırlı etkiye sahip. İşte tam da bu noktada, MIT (Massachusetts Institute of Technology) mezunu Jason Prapas’ın kurduğu Fyto adlı girişim devreye giriyor. Şirket, Lemna (ördekotu) adlı hızlı büyüyen sucul bitkiyi atık sular üzerinde yetiştirerek, hem yüksek proteinli yem hem de bitkisel gübre üretiyor.

Fyto’nun sistemi, sığ havuzlarda sucul bitkinin kontrollü şekilde büyümesini sağlıyor. Geliştirdikleri büyük ölçekli tarımsal robotlar, bu havuzlardaki Lemna‘nın sağlık durumunu izliyor, büyüme takibi yapıyor ve gerektiğinde otomatik olarak hasat ediyor. Sistem çok az iş gücü ve su gerektiriyor, böylece çiftliklerin sürdürülebilirlik performansını artırıyor.


Bilimsel kaynaklara göre, Lemna bitkisi birim alanda soya fasulyesinden 30 ila 40 kat daha fazla protein üretebiliyor. Ayrıca, biyokütlesi her 48 saatte bir ikiye katlanabiliyor. Bu da onu yem üretiminde son derece verimli bir alternatif haline getiriyor.

MIT çıkışlı Fyto, çiftlik atık suyunda yetiştirdiği Lemna bitkisiyle hem hayvan yemi hem de gübre üretiyor. Sürdürülebilir tarım için yeni bir model

MIT Tata Center’dan sahaya uzanan bir fikir

Fyto‘nun kurucusu Jason Prapas, kariyerine bir MIT girişimi olan Green Fuel’de biyoyakıt üretimi üzerine çalışarak başladı. Daha sonra Colorado State University’de makine mühendisliği doktorasını tamamladı ve yenilikçi girişimlere destek veren Factor[e] Ventures’ın kurucu ortağı oldu. Ancak asıl dönüm noktası, MIT Tata Center’da translasyonel araştırma direktörü olarak çalışmaya başlamasıyla geldi.

Prapas, burada tarım teknolojileri üzerine yapılan çalışmaları sahada uygulamaya geçirmek için çaba gösterdi. Gözlemleri sonucunda, çiftçilerin hem hayvan yemi hem de gübre tedarikinde büyük sorunlar yaşadığını fark etti. Bu eksikliği gidermek için Lemna bitkisi üzerinde çalışmaya başladı. İlk denemelerini kendi arka bahçesinde plastik çocuk havuzlarında yaptı. Süreç boyunca öğrendikleri, büyük ölçekli ve otomasyon tabanlı bir sistem geliştirme fikrini doğurdu.

MIT çıkışlı Fyto, çiftlik atık suyunda yetiştirdiği Lemna bitkisiyle hem hayvan yemi hem de gübre üretiyor. Sürdürülebilir tarım için yeni bir model

Büyük genişleme potansiyeli

Fyto‘nun hedef kitlesi başlangıçta süt çiftlikleri olsa da, Lemna bitkisi farklı organik atıklarla da beslenebiliyor. Şirket, tavuk gübresiyle de başarılı sonuçlar elde etti. Ayrıca peynir üreticileri gibi azot açısından zengin atık üreten sektörler için de çözüm sunmayı planlıyor.

Lemna, soya gibi geleneksel yem kaynaklarına kıyasla birim alanda çok daha fazla protein üretebiliyor. Avrupa’da yem olarak kullanımı onaylanan bitki, Fyto tarafından Kaliforniya’da da ruhsatlandırma sürecinden geçiyor. Aynı zamanda gübre olarak kullanımına da izin verilmiş durumda. 2025 yılı itibarıyla şirket, yeni bitki bazlı gübre ürünlerini piyasaya sunmayı hedefliyor.

Türkiye özelinde değerlendirildiğinde, Marmara ve Ege bölgelerinde yoğunlaşan süt ve büyükbaş hayvancılığı faaliyetlerinde ortaya çıkan atıklar, Fyto benzeri sistemlerle yeniden üretim döngüsüne kazandırılabilir. Bu da çiftçilerin hem maliyetlerini azaltır hem de çevresel etkilerini minimize eder.

MIT çıkışlı Fyto, çiftlik atık suyunda yetiştirdiği Lemna bitkisiyle hem hayvan yemi hem de gübre üretiyor. Sürdürülebilir tarım için yeni bir model

Otomasyonla desteklenen sürdürülebilir tarım yaklaşımı

Fyto’nun geliştirdiği robotik sistemler, klasik tarım tekniklerine kıyasla hem işçilik ihtiyacını azaltıyor hem de üretimde belirsizlikleri ortadan kaldırıyor. Sensör destekli algoritmalar sayesinde her havuzdaki bitki durumu takip ediliyor, renk değişimleri ya da besin eksiklikleri otomatik olarak algılanıyor. Bu veriler ışığında, sistem önerilerde bulunuyor veya doğrudan müdahale edebiliyor.

Kurulumları yapılan mevcut sistemler 15 metre genişliğinde, ancak Fyto‘nun yeni nesil sistemleri 50 metreyi aşan genişliğe ulaşıyor. Gelecekte bu sistemlerin doğrudan çiftçilere satılması planlanıyor. Böylece atıklarını faydalı ürünlere dönüştürmek isteyen işletmeler için erişilebilir ve ölçeklenebilir bir model haline gelmesi amaçlanıyor.

MIT çıkışlı Fyto, çiftlik atık suyunda yetiştirdiği Lemna bitkisiyle hem hayvan yemi hem de gübre üretiyor. Sürdürülebilir tarım için yeni bir model

Gıda sistemini yeniden kurgulamak mümkün

Fyto’nun kurduğu model, sadece sürdürülebilir üretimle sınırlı değil; aynı zamanda tarımın ekonomik geleceği için de umut vadediyor. Giderek sıklaşan kuraklıklar, tedarik zinciri aksaklıkları ve artan girdi maliyetleri karşısında çiftçiler için yeni bir dayanıklılık alanı sunuyor.

Fyto mühendislik direktörü Valerie Peng, “İnsanlar arasında siyasi farklılıklar olabilir, ancak kaynakları verimli kullanmak, daha azla daha çok üretmek ve gıda sistemini dayanıklı hale getirmek konusunda birçok ortak payda var” diyerek teknolojinin kapsayıcı etkisine dikkat çekiyor.

“Azdan çok üretme” anlayışına dayanan bu yaklaşım, Türkiye gibi tarımsal potansiyeli yüksek ancak su kaynakları sınırlı ülkeler için özellikle dikkat çekici. Hayvancılıkla uğraşan çiftliklerde oluşan organik atıkların, çevreye zarar vermek yerine üretime katkı sağlayacak şekilde dönüştürülmesi, geleceğin tarımına dair güçlü bir model sunuyor.

İlgili Makaleler


Bir Cevap Bırakın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz