19 Mayıs 1919, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a ayak basarak Kurtuluş Savaşı’nın kıvılcımını ateşlediği tarihi bir dönemeç. Bu anlamlı gün, Türkiye Cumhuriyeti’nin gençliğe duyduğu güvenin ve geleceği onlara emanet etme kararlılığının sembolü olarak her yıl coşkuyla yaşanıyor.
19 Mayıs 1919: Milli mücadelenin ilk adımı
19 Mayıs, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yolundaki en kritik eşiklerden biridir. Atatürk’ün Bandırma Vapuru ile Samsun’a ulaşarak Kurtuluş Savaşı’nı başlatması, işgal altındaki Anadolu’da yeniden direnişin ve umudun meşalesini yakmıştır.
Bu tarihi günü “Gençlik ve Spor Bayramı” ilan eden Atatürk, geleceği gençliğe emanet etti. Böylece 19 Mayıs, yalnızca bir takvim tarihi değil, bir inanç ve sorumluluk aktarımının da ifadesi haline geldi.
Atatürk’ün gençliğe olan güveni
Atatürk, gençliğe hitabında şu sözlerle yol gösterir:
“Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.”
Bu sözler, gençliğe sadece geçmişin değil, aynı zamanda bugünün ve yarının inşasında da temel bir rol verdiğini açıkça ortaya koyar. Atatürk’ün vizyonunda gençlik; bilimin rehberliğinde ilerleyen, özgürlükçü, çağdaş değerlere bağlı bir dönüşüm gücüdür.
Yeşil gençlik: Geleceği şekillendiren kuşak
Yeşil Haber olarak, Atatürk’ün ilerici vizyonundan ilhamla, genç nesillerin iklim krizine karşı mücadelede, sürdürülebilirlik ilkelerinin uygulanmasında ve temiz enerjiye geçişte aktif roller üstlenmelerini destekliyoruz.
Enerji verimliliği, döngüsel ekonomi, çevre dostu teknolojiler ve doğayla uyumlu politikalar; bugünün gençliğinin yeni mücadele alanlarıdır. 19 Mayıs’ı yalnızca bir anma günü değil, sürdürülebilir bir gelecek için kolektif bir çağrı olarak görüyoruz.
Yeşil Haber’in 19 Mayıs mesajı
Atatürk’ün hedef gösterdiği çağdaş uygarlık seviyesine ulaşma yolunda, çevre bilinciyle hareket eden, doğayla uyumlu, üretken bireylerin yetişmesi hepimizin ortak sorumluluğudur. Gençlerimizin bu mirası bilinçle taşıyacağına, geleceğe umutla yürüyeceğine yürekten inanıyoruz.
Bayramın adındaki yolculuk: “Gençlik ve Spor”dan “Atatürk’ü Anma”ya
Bugün “Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” olarak andığımız 19 Mayıs, zaman içinde farklı adlarla kutlandı. 1926’da Samsun’da “Gazi Günü” olarak başlayan bu gelenek, 1935’te “Atatürk Günü” adıyla resmileşti.
1938’de çıkarılan yasa ile “Gençlik ve Spor Bayramı” adını alan bu özel gün, uzun yıllar boyunca gençliği spora ve milli değerlere yönlendiren coşkulu törenlerle kutlandı. 1981’de yapılan düzenlemeyle Atatürk’ün hatırasını vurgulamak amacıyla “Atatürk’ü Anma” ifadesi eklendi ve bugünkü anlamlı ismini aldı. Bu değişim, bayramın hem tarihsel hem de duygusal derinliğini artırarak, gençliğe duyulan güveni daha güçlü bir şekilde yansıttı.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nız kutlu olsun
Hep birlikte, daha yeşil, daha aydınlık ve sürdürülebilir bir geleceğe yürüyelim.