Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği’nin (ODMD) son verileri, Türkiye otomotiv pazarında elektrikli ve hibrit araçlara doğru tarihi bir kayma yaşandığını, fosil yakıtlı araçların payının ise hızla azaldığını gösteriyor. Bu dönüşüm, yerli üretim ve teknoloji geliştirme için stratejik fırsatlar ve zorunluluklar sunuyor.
Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği’nin (ODMD) 5 Mayıs 2025 tarihinde yayımladığı son veriler, Türkiye otomotiv pazarında tarihi bir dönüşümün yaşandığını net bir şekilde ortaya koyuyor. 2025’in ilk dört ayında toplam pazar geçen yılın aynı dönemine göre %2,7’lik bir büyüme kaydederken, asıl dikkat çekici gelişme elektrikli ve hibrit araç segmentlerinde yaşandı. Bu dönemde saf elektrikli (BEV) otomobil satışları %85,5 gibi çarpıcı bir artışla 42.856 adede ulaştı. Hibrit otomobiller de pazar paylarını katlayarak Türkiye’nin sürdürülebilir ve yeşil bir ulaşım geleceğine doğru attığı adımları hızlandırdığının altını çiziyor. Tüketici tercihlerindeki bu köklü değişim, aynı zamanda SUV gövde tipinin pazardaki %60’ı aşan hakimiyetiyle de perçinleniyor.
Elektrikli araç satışlarında patlama: Liderlik ithal markalarda, TOGG yerli bayrağı taşıyor
2025 yılının ilk dört ayında Türkiye’de saf elektrikli (BEV) otomobil satışları, bir önceki yılın aynı dönemine göre %85,5’lik rekor bir artış göstererek 42.856 adede ulaştı. Bu rakam, toplam otomobil satışları içindeki BEV payının %6,9’dan %13,7’ye fırladığını gösteriyor – sadece bir yılda pazar payının neredeyse ikiye katlanması, elektrikli dönüşümün ivmesini açıkça ortaya koyuyor. Şarj edilebilir hibrit (PHEV) otomobillerde ise %1554 gibi olağanüstü bir artışla 15.850 adetlik satış rakamına ulaşıldı.
Marka bazında incelendiğinde, yerli gururumuz TOGG, ilk dört ayda 10.325 adetlik satışla pazardaki güçlü yerini korudu. Ancak genel toplama bakıldığında, özellikle Çinli üreticilerin pazara hızlı bir giriş yaptığı görülüyor: BYD 13.608 adetle liderliği alırken, Chery 9.632 adetlik satışla dikkat çekti. Tesla ise 3.540 adetlik satışla istikrarlı performansını sürdürdü. Bu veriler, elektrikli araç segmentindeki hızlı büyümeye rağmen, pazarın önemli bir bölümünün ithal markalar tarafından domine edildiğini gösteriyor.
Elektrikli otomobil satışları – öne çıkan markalar
| Marka | Satış Adedi | Üretim Yeri |
|---|---|---|
| BYD | 13.608 | Çin (İthal) |
| TOGG | 10.325 | Türkiye (Yerli) |
| Chery | 9.632 | Çin (İthal) |
| Tesla | 3.540 | ABD (İthal) |
Hibrit teknolojisi ana akıma dönüşüyor: Çevre dostu ve verimli seçenekler yükselişte
Elektrikli araçlardaki sıçramanın yanı sıra, hibrit teknolojileri de Türkiye pazarında ana akım haline geliyor. 2025’in ilk dört ayında toplam hibrit (HEV, PHEV ve Mild Hybrid dahil) otomobil satışları, geçen yılın aynı dönemine göre %102,7 artarak 88.856 adede ulaştı. Bu kategoride özellikle Mild Hybrid araçlar 49.214 adetle başı çekerken, geleneksel tam hibrit (HEV) araçlar 23.792 adet ve şarj edilebilir hibrit (PHEV) araçlar 15.850 adet satıldı. Düşük yakıt tüketimi, daha az emisyon ve bazı durumlarda vergi avantajları, hibrit modellerin tüketici nezdindeki cazibesini artırmaya devam ediyor.
SUV tutkusu devam ediyor: Pazarın çoğunluğu SUV tercih ediyor
Türk tüketicisinin SUV gövde tipine olan yoğun ilgisi 2025’in ilk dört ayında da devam etti. Satılan her 10 otomobilden 6’sından fazlası SUV oldu; bu gövde tipi, toplam otomobil pazarının %60,7’sini oluşturarak 187.660 adetlik satış rakamına ulaştı. Bu durum, kullanıcıların yerden yüksek, geniş hacimli ve çok yönlü araçlara olan eğiliminin kalıcı bir trende dönüştüğünü gösteriyor.
Benzinli ve dizel araçlarda tarihi gerileme: Dönüşümün kaçınılmazlığı
Elektrikli ve hibrit araçların yükselişi, kaçınılmaz olarak fosil yakıtlı araçların pazar payında tarihi bir düşüşü beraberinde getiriyor. Benzinli otomobiller, 149.500 adetlik satışla halen en çok tercih edilen tip olsa da, pazar payları bir önceki yılın aynı dönemindeki %65,4 seviyesinden %48,3’e geriledi. Dizel otomobillerdeki erime ise çok daha keskin; satışlar 26.155 adede düşerken, pazar payları %8,5 ile şimdiye kadarki en düşük seviyelerinden birine indi.
Bu dramatik düşüş, yalnızca küresel emisyon regülasyonları ve 2030 sonrası hedeflerle değil, aynı zamanda artan tüketici bilinci ve elektrikli/hibrit teknolojilerinin sunduğu avantajlarla da doğrudan ilişkili. Şehir içi yasakların ve emisyon standartlarının sıkılaşması, fosil yakıtlı araçları giderek daha niş bir kategoriye itiyor.
Ocak–Nisan 2025 otomobil satışları – motor tipine göre
| Motor Tipi | Satış Adedi | Pazar Payı | Yıllık Değişim |
|---|---|---|---|
| Benzinli | 149.500 | 48,3% | -22,5% |
| Dizel | 26.155 | 8,5% | -20,0% |
| Hibrit (HEV+Mild+PHEV) | 88.856 | 28,7% | +102,7% |
| Elektrikli (BEV) | 42.856 | 13,9% | +85,5% |
Pazarda öne çıkan diğer önemli veriler ve Nisan ayı performansı
- Otomatik Vites Dominasyonu: Otomobil satışlarının %94,6’sı otomatik vitesli araçlardan oluştu, manuel vitesin payı %5,4’e geriledi.
- Motor Hacminde Değişim: 1600cc altındaki motorlu araçların (benzin/dizel) pazar payı %76,6’dan %56,6’ya düşerken (satış adedinde -%22,5 daralma), tüketicilerin daha yüksek hacimli veya elektrik destekli, daha performanslı motorlara yöneldiği gözlemleniyor.
- Düşük Emisyonlu Araçlarda Artış: Karbon emisyonu $100 gr/km altında olan araçların toplam satışlardaki oranı %10’dan %21,4’e yükseldi. Bu, pazarın çevresel duyarlılığının arttığının bir göstergesi.
- Nisan Ayı Performansı: Sadece Nisan ayına bakıldığında, toplam otomobil ve hafif ticari araç pazarı geçen yılın Nisan ayına göre %38,8 büyüyerek 105.352 adetlik satış gerçekleştirdi. Otomobil satışları Nisan’da %39 artışla 85.411 oldu. Bu artışta özellikle elektrikli ve hibrit araçlardaki talep patlaması etkili oldu.
Nisan 2025 satış artış yüzdeleri (yıllık karşılaştırma)
| Kategori | Yıllık Artış (%) |
|---|---|
| Toplam Otomobil Satışları | +39,0% |
| Elektrikli Otomobil Satışları | +102,6% |
| Hibrit Otomobil Satışları | +134,4% |
| Plug-in Hibrit Satışları | +1267,8% |
| SUV Gövde Tipi Payı (Ocak-Nisan 2025) | %60,7 |
Yeşil Haber yorumu: Elektrikli dönüşüm fırsatı ve yerli üretimin stratejik önemi
ODMD’nin açıkladığı 2025 ilk dört ay verileri, Türkiye’nin yeşil mobiliteye geçiş sürecinde ne denli hızlı bir ivme yakaladığını tartışmasız bir şekilde ortaya koyuyor. Elektrikli ve hibrit araç satışlarındaki bu etkileyici artış, ülkenin karbon emisyonlarını azaltma ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etme hedefleriyle mükemmel bir uyum sergiliyor. Ancak bu parlak tablonun bir de kritik bir boyutu var: ithalat bağımlılığı ve yerli katma değerin artırılması zorunluluğu.
Ocak-Nisan 2025 döneminde satılan 42.856 saf elektrikli otomobilin yalnızca %24,4’ünü (10.325 adet) yerli üretim olan TOGG oluşturmaktadır. Bu, pazardaki elektrikli araçların yaklaşık dörtte üçünün ithal edildiği anlamına geliyor. Bu durum, sadece cari açık üzerinde potansiyel bir baskı oluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye’nin bu stratejik ve hızla büyüyen sektördeki uzun vadeli teknolojik ve ekonomik egemenliği açısından da önemli soruları beraberinde getiriyor.
Türkiye’nin elektrikli dönüşümden maksimum faydayı sağlayabilmesi için sadece araç satışlarını değil, tüm ekosistemi kapsayan bir yerli üretim ve teknoloji geliştirme hamlesine ihtiyacı var. Bu hamle şu alanları kapsamalıdır:
- Batarya Teknolojileri: Yerli batarya hücresi, paketlemesi ve yönetim sistemleri üretimi ile bu alandaki Ar-Ge çalışmalarının desteklenmesi.
- Şarj Altyapısı: Ülke geneline yayılmış, hızlı, güvenilir ve akıllı şarj ağlarının yerli teknoloji ve üretimle geliştirilmesi.
- Yazılım ve Bağlantılı Araç Teknolojileri: Otonom sürüş sistemleri, araç içi işletim sistemleri, siber güvenlik ve bağlantılı hizmetler alanında yerli yetkinliklerin ve çözümlerin artırılması.
- Yan Sanayi Dönüşümü: Mevcut otomotiv yan sanayisinin elektrikli araç bileşenleri (elektrik motorları, güç elektroniği, termal yönetim sistemleri vb.) üretebilecek şekilde dönüşümünün teşvik edilmesi ve desteklenmesi.
TOGG ile atılan cesur ve vizyoner adım, bu yolda önemli bir başlangıç. Ancak sürdürülebilir bir başarı ve küresel rekabette söz sahibi olabilmek için bu çabaların genele yayılması, yeni yerli oyuncuların teşvik edilmesi ve yabancı yatırımcıların Türkiye’yi bir üretim ve Ar-Ge üssü olarak görmelerini sağlayacak stratejik politikaların kararlılıkla hayata geçirilmesi hayati önem taşıyor. Yeşil Haber olarak, bu dönüşümün sadece çevresel bir zorunluluk değil, aynı zamanda Türkiye için eşsiz bir ekonomik, teknolojik ve stratejik bir fırsat penceresi olduğuna inanıyor ve bu yöndeki gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz.
Sizce Türkiye’nin elektrikli araç dönüşümünde TOGG gibi yerli üreticiler yeterince güçlü bir rol üstlenebilecek mi? Görüşlerinizi bizimle paylaşın.
İlgili Haberler
- Türkiye Otomotiv Pazarı: Ocak 2025 Verileri ve Elektrikli Araç Satışları
- Türkiye’de Elektrikli Araç Sayısı ve Şarj İstasyonları Artıyor
- Türkiye’nin En Çok Satan Elektrikli Otomobilleri (2024 Eylül Verileri)
© 2025 Yeşil Haber