Türkiye’nin iklim yasası sadece çevreye değil, yeşil finansmana da kapı aralayabilir. Dünya Bankası’ndan AB ETS’ye kadar birçok kaynak bu yolla erişilebilir hale geliyor.
İklim Kanunu’nun Meclis’teki son durumu
Türkiye’nin ilk İklim Kanunu Teklifi, Şubat 2025’te Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunuldu. 20 maddeden ve 2 geçici maddeden oluşan teklif, TBMM Çevre Komisyonu’nda kabul edildi. Ancak henüz Genel Kurul oylaması yapılmadığı için kanun resmen yürürlüğe girmiş değil. Yine de kamuoyunda ve sektörde “yakında geçecek” beklentisi yüksek.
Yeşil kanun geçiren ülkeler ne kazandı?
ABD’nin küresel karbon vergisi ve iklim anlaşmalarına mesafeli duruşu, gelişmekte olan ülkeler için yeni pozisyon alanları oluşturuyor. Türkiye’nin, İklim Kanunu aracılığıyla AB merkezli sistemlere entegrasyonu hızlandırması, sadece çevresel bir düzenleme değil; aynı zamanda jeopolitik ve ekonomik bir tercihtir.
Benzer düzenlemeleri geçiren ülkeler – özellikle AB üyeleri – hem yeşil finansmana daha hızlı erişim sağladı hem de uluslararası iklim anlaşmaları çerçevesinde teşvik sistemlerine katıldı. Örneğin Polonya, iklim yasasının ardından EBRD’den 1,2 milyar dolarlık yeşil dönüşüm fonuna başvuru hakkı kazandı. Brezilya ise 2022 sonrası Dünya Bankası İklim Eylem Programı’na tam üye olarak dahil edildi.
Türkiye için açılabilecek fonlar
İklim Kanunu’nun yasalaşmasıyla birlikte, Türkiye’nin aşağıdaki yeşil finansman kanallarına daha doğrudan ve hızlı erişim sağlaması bekleniyor:
- Dünya Bankası İklim Finansmanı – 2024 sonunda Türkiye ile yapılan mutabakat kapsamında 2 milyar dolarlık yeni destek paketi açıklandı
- İklim Yatırım Fonları (CIF) – Elektrik şebekesi dönüşümü için 1 milyar dolar kaynak ayrıldı
- Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) – Sanayi ve şehir dönüşümü için GEFF ve Yeşil Şehirler Programları
- AB ETS ve CBAM – İklim yasası bu sistemlere hazırlığı kolaylaştırabilir
- UNDP Fonları – Ulusal kapasite ve kurumsal altyapı destekleri
Bu fonların temel ortak koşulu; izlenebilir, raporlanabilir ve yasal zemine oturmuş bir iklim politikası. Bu bağlamda iklim yasası, yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ekonomik bir eşik niteliği taşıyor.
Özel sektör ve yerel yönetimler için ne anlama geliyor?
Teklif edilen düzenleme, başta sanayi ve enerji olmak üzere birçok sektör için yeni yükümlülükler getiriyor. Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kapsamında işletmelerin sera gazı emisyon izinleri alması zorunlu hale gelecek. İzin almayanlara 1 milyon TL’den başlayan idari para cezaları uygulanabilecek.
Ek olarak, yıllık emisyon raporlarının doğrulanmış şekilde sunulması şartı getiriliyor. Bu koşula uymayan işletmelere 500.000 TL ile 5 milyon TL arasında cezalar öngörülüyor. Yerel yönetimlerin ise, iklim uyum stratejileri geliştirmesi ve raporlaması bekleniyor.
Ekonomik fırsat mı, yük mü?
İklim Kanunu’nun Türkiye’yi AB iklim sistemlerine ve uluslararası finansman yapısına entegre etme çabası, geçtiğimiz hafta Yeşil Haber’de yayımlanan “Yeşil Tahvil Piyasası ve Türkiye’nin Pozisyonu” başlıklı analizle de paralellik taşıyor. O yazıda, ABD’nin sürdürülebilir finans alanından kademeli çekilişine karşılık, Türkiye’nin Avrupa eksenine yaklaşma ihtiyacını ve bu eksenin getireceği yapısal değişimleri tartışmıştık.
İklim Kanunu, Türkiye’nin yalnızca çevre değil, aynı zamanda ekonomi politikalarında da dönüşüm ihtiyacına yanıt olabilir. Dünya Bankası, EBRD ve diğer uluslararası kuruluşların sunduğu fonlara erişim; yalnızca yasa çıkararak değil, o yasanın teknik kapasitesinin oluşturulmasıyla da mümkün olacak.
Bu çerçevede, yasa “bir yük” değil; stratejik pozisyon alan aktörler için bir rekabet avantajına dönüşebilir. Türkiye’nin özel sektörü ve kamu kurumları bu döneme hazırlıklı olursa, yeşil dönüşüm süreci bir zorunluluk değil, fırsat olarak şekillenebilir.
Sizce Türkiye bu dönüşüme hazır mı?
İklim Kanunu, yeşil fonlara erişim ve ekonomik dönüşüm açısından bir fırsat mı yoksa yeni bir yük mü? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın.
İlgili Haberler
- İklim Kanunu Teklifi Kabul Edildi: Güncellemeler ve Tepkiler
- Türkiye’nin İlk İklim Kanunu Teklifi: Detaylı Analiz, Uluslararası Kıyaslama ve Etkileri
- Türkiye’nin Yeşil Dönüşümü: EPİAŞ, Emisyon Ticaret Sistemini Yürütecek
- Karbon Vergisi: Çevreci Şirketlere Rekabet Gücü Katacak