Ana Sayfa Sürdürülebilirlik Epson Türkiye ofisi yüzde 100 yenilenebilir elektriğe geçti

Epson Türkiye ofisi yüzde 100 yenilenebilir elektriğe geçti

Yazar

Haz 4, 2025 @ 12:30 Değiştirilme tarihi: Haz 4, 2025 @ 11:04

Epson, Dünya Çevre Günü yaklaşırken Türkiye ofisinde yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçişini tamamladığını ve I-REC sertifikası aldığını duyurdu. Bu adım, şirketin 2050 karbon negatif ve yeraltı kaynaklarından bağımsız olma hedefine yönelik küresel taahhütlerinin bir parçası.

Dünya Çevre Günü 2025 ve plastikle mücadelede kurumsal sorumluluk

Her dakika bir kamyon dolusu plastiğin okyanuslara karıştığı günümüzde, 5 Haziran Dünya Çevre Günü 2025 yılı için #BeatPlasticPollution temasıyla küresel farkındalığı artırmayı amaçlıyor. Teknoloji üreticisi Epson, bu önemli günde sadece kurumsal taahhütlerin yeterli olmadığını, çözümlerin nasıl tasarlandığı, üretildiği ve tüketildiği konusunda köklü bir zihniyet değişimine ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor. Epson META-CW Asya Ticari Operasyonlar Başkan Yardımcısı Suat Özsoy, bu konudaki somut adımlarını, “Kısa süre önce Türkiye ofisimizde yüzde 100 yenilenebilir elektriğe geçişi tamamladık ve I-REC ‘Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası’nı almaya hak kazandık. Hedefimiz, 2030’a kadar karbon negatif olmak ve 2050 yılına kadar petrol ve metal gibi tükenebilir yeraltı kaynaklarının kullanımını tamamen ortadan kaldırmak,” sözleriyle açıkladı.

Epson’un sürdürülebilirlik ilhamı: Japon felsefesi “Sho-Sho-Sei”

Epson’un sürdürülebilirlik yaklaşımının ve Çevresel Vizyon 2050 hedefinin temelinde, eski bir Japon felsefesi olan Sho-Sho-Sei yatıyor. “Verimli, kompakt ve hassas” anlamına gelen bu ilke, yüzyıllar önce geleneksel zanaatkarlığın bir prensibi olarak ortaya çıkmışken, bugün Epson’a modern çevresel zorluklarla mücadelede rehberlik ediyor. Bu felsefe, kaynakların verimli kullanımından paketlemeye ve üretim süreçlerinin tasarımına kadar şirketin tüm operasyonlarına yayılıyor.

Teknolojide verimlilikle çevresel etkiyi azaltma stratejileri

Epson, Sho-Sho-Sei felsefesini ürünlerine de yansıtarak hem kullanıcı faydasını hem de çevresel sürdürülebilirliği hedefliyor.

EcoTank ile kartuş atığına son

Bu yaklaşımın en somut örneklerinden biri Epson’un EcoTank serisi yazıcıları. Geleneksel tek kullanımlık plastik kartuşlara dayanan yazıcıların aksine, EcoTank yazıcılar yeniden doldurulabilir yüksek kapasiteli mürekkep tanklarına sahip. Epson, bu teknoloji sayesinde son beş yıl içinde plastik ve metal atığını %86 gibi önemli bir oranda azaltırken, kullanıcıların hem zamandan hem de paradan tasarruf etmesini sağlayarak çevresel sorunlara yenilikçi çözümler sunuyor.

PrecisionCore ile daha az enerji daha uzun ömür

Epson’un PrecisionCore Heat-Free teknolojisi de enerji verimliliği konusunda iddialı. Bu teknolojiye sahip mürekkep püskürtmeli yazıcılar, benzer lazer yazıcılara göre %85‘e kadar daha az enerji tüketiyor. Isı kullanmayan bu teknoloji, daha az hareketli parçaya sahip olduğu için cihazların daha güvenilir ve uzun ömürlü olmasını sağlıyor, böylece bakım ihtiyacını ve potansiyel plastik atığını daha da azaltıyor.

Karbon ayak izini küçültme ve kaynak verimliliğinde somut hedefler

Epson’un sürdürülebilirlik çabaları, ürünlerinin genel çevresel etkisini azaltmaya yönelik somut rakamlara da yansıyor. Markanın Sho-Sho-Sei yaklaşımı, ürün hacmini üçte iki, toplam ağırlığı ise %30 oranında azaltmasını sağlamış. Bu optimizasyonlar sayesinde üretim aşamasındaki karbondioksit emisyonları %36, toplam emisyonlarda ise %33 oranında bir düşüş kaydedilmiş.

Şirket, çevresel sorumluluğunu iş performansıyla daha da uyumlu hale getirme hedefiyle, yıl sonuna kadar enerji verimli mürekkep püskürtmeli modellere tamamen geçerek lazer yazıcıları küresel çapta aşamalı olarak kullanımdan kaldırmayı amaçlıyor. Ayrıca, yazıcı kasalarında %30‘a varan oranlarda geri dönüştürülmüş plastik kullanan Epson, köpük ambalajlardan kağıt bazlı alternatiflere geçerek gereksiz plastik kullanımını da önemli ölçüde azaltıyor.

Epson Türkiye ofisi yenilenebilir enerji geçişi — Suat Özsoy

Türkiye ofisinde yüzde 100 yenilenebilir enerji ve I-REC sertifikası

Epson’un Türkiye ofisinin yüzde 100 yenilenebilir elektriğe geçişi ve I-REC sertifikası alması, şirketin küresel sürdürülebilirlik taahhütlerinin yerel bir yansıması olarak öne çıkıyor. Suat Özsoy, bu gelişmeyle ilgili olarak, “2030’a kadar ürün malzemelerimizin yüzde 50’sinin yenilenebilir veya geri dönüştürülmüş olmasını hedefliyoruz. Bu stratejimiz paralelinde çevresel kaynaklara olan bağımlılığımızı daha da azaltmayı amaçlıyoruz. Bizler için döngüsel ekonominin ilkelerine uymak büyük önem taşıyor. Türkiye ofisimizde gerçekleştirdiğimiz bu dönüşüm, tüm global operasyonlarımızda yüzde yüz yenilenebilir enerjiye geçiş taahhüdümüzün arkasında durduğumuzun en büyük kanıtı,” ifadelerini kullandı.

“Daha azla daha çok üretmek”: Epson’dan sektöre çağrı

Gerçek inovasyonun daha az kaynak kullanarak daha fazla değer üretmek olduğunun altını çizen Suat Özsoy, Dünya Çevre Günü vesilesiyle tüm iş dünyasını ve paydaşları mevcut taahhütlerin ötesine geçerek kalıcı değişim yaratacak ilkelere ve somut eylemlere yönelmeye davet etti. Özsoy, “Plastiklerin yol açtığı çevresel kirlilikle mücadele etmek yol haritamızın önemli bir kısmını oluşturuyor. Sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek yalnızca bir iş değil, hayatımıza ve dünyamıza değer katan bir yaklaşımdır,” diyerek sözlerini tamamladı.

Epson hakkında

Epson, sürdürülebilir operasyonları ve verimli, kompakt, hassas teknolojileriyle bireylerin, toplulukların ve kuruluşların refahına katkıda bulunmayı amaçlayan global bir teknoloji mucidi ve üreticisidir. Güncel değeri 8,5 milyar Euro olan şirket, Ar-Ge’ye yılda 281 milyon dolardan fazla yatırım yapmakta ve ürünlerini kendi fabrikalarında, özgün teknolojilerini kullanarak yüksek çalışma standartlarıyla üretmektedir. Epson, 2050 yılına kadar karbon negatif olmayı ve yeraltı kaynaklarından tamamen arınmış operasyonlara ulaşmayı taahhüt etmiştir.