Yeni geliştirilen karbon yakalama sistemi, deniz taşımacılığında CO₂ emisyonlarını %70’e kadar azaltıyor. İlk kez tam ölçekli olarak uygulanan bu teknoloji, mevcut ve yeni gemilere entegre edilebilecek modüler yapısıyla dikkat çekiyor.
Dünyanın önde gelen denizcilik teknolojisi firmalarından Wärtsilä, küresel deniz taşımacılığı sektörüne yönelik geliştirdiği “Karbon Yakalama Çözümü”nü (CCS – Carbon Capture Solution) ticari olarak piyasaya sundu. Şubat 2025’te Solvang ASA’ya ait Clipper Eris gemisine kurulan sistem, egzoz gazlarından günlük 50 ton CO₂ yakalayarak, sera gazı salımlarında %70’e varan azalma sağladı.
IMO 2050 hedeflerine önemli katkı
Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO – International Maritime Organization) 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda geliştirilen bu teknoloji, özellikle ağır fuel oil gibi karbon yoğun yakıtlarla çalışan gemilerde önemli bir boşluğu dolduruyor. Wärtsilä’nın CCS sistemi, yeni inşa edilen veya halihazırda çalışan gemilere modüler olarak entegre edilebiliyor ve mevcut egzoz gazı arıtma sistemleriyle uyumlu çalışıyor.
Wärtsilä CEO’su Håkan Agnevall, “CCS denizcilik sektörü için oyunun kurallarını değiştiren bir çözüm. Sektörden yoğun talep alıyoruz” diyerek teknolojinin gelecekteki rolüne dikkat çekti.
Karbonu yakalama süreci: Gemiden tanklara
Wärtsilä’nın CCS sistemi, beş aşamalı bir süreçle çalışıyor:
- Egzoz gazları, is ve azot/sülfür oksit gibi kirleticilerden arındırılıyor.
- Temizlenen gazlar soğutuluyor.
- Bir absorpsiyon odasında, amine bazlı özel bir çözelti ile CO₂ emiliyor.
- Çözelti, ısıtılarak CO₂ gazı ayrıştırılıyor.
- CO₂ sıkıştırılıp sıvılaştırılarak gemideki tanklara aktarılıyor.
Şirketin Norveç’teki Moss araştırma merkezinde günde 10 ton CO₂’yi başarıyla yakalayan sistemin, ton başına karbon yakalama maliyetinin 50–70 Euro arasında olduğu tahmin ediliyor. Bu rakam, 2050 sonrası gemi başına uygulanabilecek 380 Dolar’a varan cezalardan çok daha düşük.
Pilot gemi: Clipper Eris
Clipper Eris gemisi, Wärtsilä’nın egzoz gazı temizleyici (scrubber) sistemleriyle donatılmış olduğundan CCS pilot uygulaması için ideal bir adaydı. Solvang CEO’su Edvin Endresen, “Derin deniz filomuzda sürdürülebilirliğe geçişte CCS gibi çözümler önceliğimiz. Wärtsilä ile çalışmak bu süreci güvenli kıldı” dedi.
Şirket, CCS çözümünü hem yeni inşa edilen hem de mevcut gemilerine adapte edebilmek için tasarım aşamasından itibaren uygun alan ve altyapı hazırlığı yaptığını da belirtiyor.
Küresel etki potansiyeli
2022’de kargo gemileri 858 milyon ton CO₂ salımı yaptı. Büyük gemiler bu miktarın %79’unu oluşturuyor. Bu, deniz taşımacılığının tüm insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının yaklaşık %3’üne denk geliyor. Wärtsilä’nın çözümü yaygınlaşırsa, yılda 700 milyon tona kadar CO₂ emisyonunun önüne geçilebileceği öngörülüyor. Bu tür yenilikler, denizcilik sektörünün net sıfır hedefine ulaşmasında temel rol oynayacak.
İlgili Makaleler
- Deniz taşımacılığında pnömatik tahrik sistemleri
- Dünyanın en büyük elektrikli yolcu gemisi suya indirildi
- Küresel temiz enerji yatırımları ilk kez 2 trilyon dolara ulaştı