Türkiye’nin rüzgar enerjisi sektöründeki büyüme hedefleri ve bu hedeflerin finansman gereksinimleri.
Rüzgar enerjisi projelerinde mevcut durum ve hedefler
TÜREB Başkanı İbrahim Erden, 20 Aralık 2024 tarihinde düzenlenen TÜREB Finansal Kurum Paydaşları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin rüzgar enerjisi sektöründeki büyüme hedeflerinin, ülkenin iklim hedefleri ve yenilenebilir enerji dönüşüm süreci için kritik bir öneme sahip olduğunu belirtti. Ancak, finansman sorununun çözülmesinin, bu büyümenin önündeki en büyük engel olduğunu vurguladı.
Türkiye, 2024 yılı sonu itibariyle 12.900 MW kurulu güce ulaşmış durumda. Bunun yanı sıra, toplam proje portföyü, verilen önlisans ve lisanslar dahil olmak üzere 24 GW’ı aşmış durumda. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın açıkladığı 2035 Yenilenebilir Enerji Vizyonu’na göre, bu kapasitenin 50.000 MW’a çıkarılması hedefleniyor. Bu hedefin gerçekleşmesi için bugüne kadar sağlanmış olan toplam finansmanın iki katı bir kaynak, yani yaklaşık 30 milyar euroya ihtiyaç duyuluyor.
Finansman sorunları ve çözüm önerileri
Türkiye’de artan ülke risk primi ve yüksek borçlanma maliyetleri, rüzgar enerjisi projelerinde finansman sağlama süreçlerini zorlaştırıyor. 2021 yılı itibariyle sona eren YEKDEM-1 destek mekanizması sonrası yatırımlarda ciddi bir daralma yaşandı. İbrahim Erden, bu dönemin ardından finansman olanaklarının daha yenilikçi yöntemlerle çeşitlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin mevcut CDS değerlerindeki düşüş ve uluslararası piyasalarda faiz indirimleri, bu alanda yeni fırsatlar yaratabilir.
TÜREB, kamu-özel iş birliği modelleri, uluslararası finansman kuruluşlarıyla ortaklıklar ve yeşil tahvil gibi yenilikçi finansman araçlarının devreye alınması gerektiğini belirtiyor. Özellikle Avrupa Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Bankası (EBRD) gibi kuruluşların sağladığı krediler, sektöre destek olabilir.
Türbin tedarikinde küresel değişimler
Son on yılda küresel rüzgar enerjisi pazarında dikkat çeken bir değişim yaşandı. TÜREB verilerine göre, on yıl önce pazarın %55’ini domine eden Batılı türbin üreticilerinin payı, bugün %36’ya kadar düştü. Çinli ve Asyalı türbin üreticilerinin artan rekabet gücü, hem maliyetleri düşürdü hem de pazardaki dengeleri değiştirdi.
Bu değişim, Türkiye’deki rüzgar enerjisi projelerinde de çeşitliliği artırabilir. Yerli üretim kapasitesinin artırılması, Türkiye’nin bu değişimden daha fazla faydalanmasını sağlayabilir. TÜREB Başkanı Erden, yerli türbin üretiminin teşvik edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
2024’te beklenen yeni kurulumlar
2024 yılı sonunda Türkiye’nin 750 MW ek kapasite ile rüzgar enerjisi kurulumlarına devam etmesi bekleniyor. Bu hedefin gerçekleşmesi, finansal engellerin aşılmasına bağlı. TÜREB, özellikle lisans ve önlisans sürecinde yaşanan bürokratik zorlukların azaltılmasının, projelerin hızlandırılması açısından önemli olduğunu belirtiyor.
Rüzgar enerjisi sektörünün sadece enerji üretimi açısından değil, yerli istihdam ve teknolojik gelişim için de önemli bir potansiyel taşıdığı ifade ediliyor.
İleriye dönük adımlar
Türkiye’nin 2035 yılı hedeflerine ulaşması için rüzgar enerjisi yatırımları kilit bir role sahip. TÜREB, sektörün büyümesi için gerekli olan finansman sorunlarının çözümü ve yenilikçi politikaların devreye alınması konusunda kararlı adımlar atılması gerektiğini vurguluyor.
Son olarak, türbin tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesi, uluslararası fonların daha etkin kullanılması ve kamu desteğinin artırılması, Türkiye’nin rüzgar enerjisi sektöründeki büyümesini hızlandıracaktır. TÜREB’in bu konuda yaptığı çağrılar, sektörün gelişimi için kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.
İlgili Makaleler
- Rüzgar enerjisinin finansmanı zirvede görüşüldü
- TÜREK 2024’te Rüzgar Enerjisinde Yeni Hedefler Belirlendi
- Türkiye Rüzgar Sektörü 2024: Yeni Yasalar, Depolama, İhracat
- Enerjisa, yeni rüzgar projeleri için EBRD’den 110 milyon dolar kredi aldı
- Türkiye’de rüzgar enerjisinde 2028’e kadar 5 milyar dolarlık yatırım hedefleniyor